Esra Erol'da ilginç olay: Nikaha saatler kala...

Esra Erol’a konuk olan 22 yaşındaki lise mezunu Tuana, üçüncü evlilik hazırlığı yaparken yaşananlar, hem 'imam nikahı baskısı' hem de 'vasilik–engellilik raporu' tartışmalarıyla gündem oldu.

Genç kadın, “Evim tutuldu, eşyalarım yerleştirildi, nikaha 4 gün kala vazgeçti” derken; telefonla bağlanan Ali Rıza ise “Başka biri var” sözleriyle kararını savundu.

TUANA’NIN KISA YAŞAM ÖZETİ VE AĞIR SINAVLARI Tuana, 18 yaşında yaptığı ilk evliliğin 30. günde şiddete dönüştüğünü, süreç boyunca zorlandığını söyledi.

İkinci evlilikte ise bebeklerini kaybettikten sonra yaşadığı aldatma iddiasıyla boşanmaya gittiğini belirtti. “Annem hep güçlü ol dedi” diyen Tuana, bu kez memur olduğunu bildiği Ali Rıza ile yeni bir sayfa açmak istedi.

EV HAZIRLIKLARI, EVLİLİK SÖZÜ VE 'İMAM NİKAHI' GERGİNLİĞİ Tarafların aileleri arasında “gelin isteme” tarzı bir buluşma yapıldı, ev tutuldu, mobilyalar alındı, hatta “nikâh tarihi” konuşuldu.

Tuana, “Resmî nikâh olmadan imam nikâhı kıymam” dediğini, buna rağmen sürekli imam nikahı telkiniyle baskı gördüğünü ileri sürdü. “Nikah işlemlerine 100 lirayla gelindi” gibi ayrıntılar da tartışmanın fitilini ateşledi.

VASİLİK İDDİASI VE 'ENGELLİ RAPORU' TARTIŞMASI Tuana, Ali Rıza’nın vesayet altında olduğunu, “engelli raporu” üzerinden doğu görevi muafiyeti iddiası bulunduğunu öne sürdü. “Bunlar benim iddiam” diyen Tuana, annesi Rahime Hanım’ın süreci yönettiğini savundu.

Programda vurgulanan nokta ise şu oldu: Böylesi bir vasilik durumunda resmî işlemler üçüncü kişilerin onayı olmadan ilerleyemez; bu da ev–eşya–kontrat zincirindeki çelişkileri büyüttü.

CANLI YAYINDA KARŞI KARŞIYA: 'SEVİYORUM' MU, 'VAZGEÇTİM' Mİ?

Telefona bağlanan Ali Rıza Erdoğan, “Vazgeçtim, hayatımda başkası var” dedi; evdeki eşyaları işaret ederek “Gelsin, alsın; yoksa atarım” çıkışıyla tepki çekti.

Tuana ise “Ben seviyorum, yüz yüze gelince döner” diyerek barış çağrısını yineledi.

Programda, aile baskısı, ekonomik yük ve tutarsız davranış vurguları öne çıktı. “Eşyalar, kira kontratı ve onay süreçleri” gibi somut başlıklar, iddiaların hukukî boyutunun da merak edilmesine yol açtı.