Haber Detayı
Elif Shafak Batı’dan payeyi kaptı! İngiliz Edebiyat Cemiyeti’ne intihalci başkan
Türkiye’yi ayrımcılıkla suçlayan ve Cumhuriyet’i hedef alan yazarlardan biri olarak bilinen Elif Shafak, İngiliz Kraliyet Edebiyat Cemiyeti (RSL)’nin yeni başkanı oldu. Yıllardır sadakatle yaptığı Batı propagandasıyla dikkat çeken Shafak, intihal davasıyla da gündeme gelmişti
Yazar Elif Shafak, İngiliz Kraliyet Edebiyat Cemiyeti (RSL)'nin yeni başkanı oldu. 1820 yılında kurulan cemiyet, İngiltere’nin saygın kurumlarından biri olarak gösteriliyordu.
Shafak, görevi önceki dönem başkanı Bernardine Evaristo’dan devralacak.
Shafak’ın cemiyetin yeni başkanı olması, “Batı’dan istediği payeyi kaptı!” yorumlarını da beraberinde getirdi.
Bir dönem FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinde de yazan Shafak’ın yaşamına büyüteç tuttuk.
MAJESTELERİNİN YAZARI: ELİF SHAFAK 25 Ekim 1971’de dünyaya gelen Elif Shafak, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. “Pinhan”, “Mahrem”, “Bit Palas” ve “Aşk” romanlarıyla tanınan Elif Shafak, edebiyat kariyerinin yanı sıra politik çıkışlarıyla da sık sık gündeme geldi. 2005-2009 yılları arasında FETÖ’nün yayın organı Zaman’da yazan Shafak, Cumhuriyet karşıtlığı ve Batıcı kimliğiyle eleştirildi.
EMPERYALİST BATI’NIN KALEMŞÖRÜ Türkiye’nin emperyalist Batı’dan uzaklaşmasından rahatsızlık duyduğu belirtilen Shafak, 2018 yılında İngiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan yazısında, “Türkiye uzaklaşsa bile Batı, halkın direnmesine yardım etmeli.” ifadesini kullandı.
Yazıda, Türkiye’de Cezayir ve Fas gibi sömürgeleştirme süreci yaşanmadığını, bu nedenle Batı karşıtı duyguların oluşmadığını savundu.
Türkiye’nin Atlantik’ten kopuş sürecinden rahatsızlığını dile getiren Shafak, aynı yazıda, “Yıllar geçtikçe anavatanım giderek daha fazla izolasyonist, içe dönük ve Avrupa karşıtı oldu.
Hükümetin apaçık otoriterliğiyle birlikte aşırı milliyetçilik ve dinsel köktencilikte bir artış oldu.” ifadelerine yer verdi.
Shafak, Türkiye’de yükselen vatanseverliği ise “şovenist histeri” olarak nitelendirdi.
Bir başka röportajında ise Cumhuriyet’in Dil Devrimi’ni “Dil Budaması” şeklinde tanımladı.
TÜRKİYE’Yİ AYRIMCILIKLA SUÇLADI Ermeni Soykırımı iddialarını destekleyen Shafak, “Baba ve Piç” kitabı nedeniyle Türklüğü aşağılamak suçundan yargılandı.
Yazar, Ermeni bir gazeteye verdiği röportajda, “İstanbul çatışma ve aykırılıklar şehri.
Kesilmelerle dolu tarihimiz boyunca her yeni gelen iktidar öncekinin mirasını ortadan kaldırıyor.
Ben azınlıkları yazıyordum.
Geçen yüzyılın korkunç katliamı olan Ermeni Soykırımı hakkında konuşarak Ermeni halkının acısını paylaşmak ve köprüler kurmak istiyordum.” ifadesini kullandı. 2024 yılında “Lithub” adlı sitede “Edebiyatın Gücü ve 'Angst Çağı'nda Yazar Olmak” başlıklı bir yazı kaleme alan Shafak, milli edebiyat fikrini kabilecilikle bir tuttu.
Kürt kökenli vatandaşlarımızın azınlık olduğunu öne süren Shafak aynı yazıda Türkiye’de ayrımcılık yapıldığını öne sürdü: “Türkiye’de bize öğretilen tarihin çoğu, “onun hikayesi”, yani güç ve otorite pozisyonlarındaki birkaç adamın – sultanlar gibi – hikayeleridir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda kadınlar için hayat nasıldı?
Kadınların hikayeleri nerede?
Sessizlik.
Azınlıklar için nasıldı?
Bir Kürt köylüsü, bir Ermeni kuyumcusu, bir Yahudi değirmencisi, bir Arap çiftçisi, bir Yunan denizcisi için nasıldı?...
Sessizlik.
Dolayısıyla yazarlar olarak, tarihin ve unutkanlığın katmanları arasında derinlere inip anlatılmamış hikayeleri ortaya çıkarmalıyız.” ELİF SHAFAK’IN İNTİHALCİLİĞİ KESİNLEŞTİ Yazar Mine G.
Kırıkkanat, Elif Şafak’a açtığı intihal davasını kazandı.
Mahkeme, Şafak’ın, “Bit Palas” kitabında Kırıkkanat’a ait “Sinek Sarayı” romanından yüzde 5 oranında intihal yaptığını tespit etti.
Anadolu 1.
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, 24 Ocak 2024 tarihinde görülen dava istinafa taşınmıştı.
İstinaf mahkemenini intihal kararını hukuka uygun buldu.
Böylelikle Shafak’ın intihal yaptığı kesinleşmiş oldu.
BATI İÇİN İSMİNİ BİLE DEĞİŞTİRDİ Asıl adı Elif Şafak olan yazar, Batı literatüründe yer bulabilmek için soy ismini de Shafak olarak değiştirdi. 2012 yılında Cüneyt Özdemir’in Soru-Yorum programına konuk olan Shafak, isminin kütüphanelerde ve basında s harfiyle kullanılmaması için böyle bir tercihte bulunduğunu söyledi.
Shafak, “Benim seneler evvel bu tercihi yapmam gerekti.
Eğer h’yi oraya koymazsam ş sesi kaybolacaktı.
Bu sesi kaybetmemek gönlüme daha yakın geldi.
İngilizce’de ş harfi olmadığı için benim ismim s olarak giriliyordu.
Ş sesindeki yumuşaklığı kaybetmek istemedim.” dedi.