Haber Detayı
Dünyadaki bu canlıya kurşun bile işlemiyor: Süper gücü inceleniyor
Başlık size abartılı gelebilir, ancak bilim insanlarına göre gerçek: Güneş yok olana kadar hayatta kalabileceği söylenen bir canlı var. Dinozorların doğuşuna da yok oluşuna da tanıklık ettiği düşünülüyor Ve son araştırmalara göre bu canlı kanser çalışmaları için de ilham verebilir...
Mart 2025'te yayınlanan bir makaleye göre NIH (ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri) tarafından desteklenen bir araştırmada, tardigrad adı verilen canlıların ürettiği Dsup adlı bir protein incelendi.
Bu protein, DNA’yı radyasyon hasarına karşı koruyabiliyor.
Araştırmacılar bu proteini üretmek için mRNA’yı nanopartiküller aracılığıyla hücrelere taşıdı ve tardigradlardan esinlenilen bu yöntem, farelerde radyasyonun DNA üzerinde oluşturduğu hasarı önemli ölçüde azalttı.
Bu yaklaşım, teoride kanser radyoterapisinin yan etkilerini azaltabilir.
Tabi ki bu bulgu henüz çok erken aşamada ve daha çok çalışmaya ihtiyaç var.
Peki, nedir bu tardigradlar?Öyle bir canlı düşünün ki okyanusun dibinde de yaşayabilir uzayda da...
Radyasyona da dayanıyor kurşuna da..O canlı tardigrad.
İster sıcakta kaynasın, ister dondurulsun...
İster uzaya gönderilsin, ister radyasyona maruz kalsın.
Tardigradlar yine hayatta kalıyor.
Ve bilim insanları, bu süper canlıların muhteşem gücünün insan sağlığı açısından nasıl kullanılabileceğini inceliyor.
İşte 'Su ayısı' olarak da bilinen Tardigradların gizemli dünyası...
TARDİGRAD (SU AYISI) NEDİR?
Tardigradlar, halk arasında "Su Ayıları" olarak da bilinen sekiz bacaklı mikro canlılar.
Bu canlıların 1,500'den fazla bilinen türü bulunuyor.
İlk olarak 1773 yılında Alman zoolog Johann August Ephraim Goeze tarafından keşfedilen bu organizmalar, "Kleiner Wasserbär" (küçük su ayısı) olarak adlandırılmış.
Daha sonra 1776'da İtalyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından, hareketlerinin yavaşlığına atıfta bulunarak "Tardigrada" (yavaş yürüyen) olarak isimlendirilmişler.
Genellikle 0.5 mm uzunluğa ulaşan tardigradlar, en büyük türlerinde 1.3 mm'ye kadar gelişebiliyor.
Her bacakta genellikle dört ila sekiz adet pençe veya yapışkan ped bulunuyor.NEREDE YAŞIYORLAR?
Tardigradlar, dağ zirvelerinden okyanusların en derin noktalarına, tropik ormanlardan Antarktika'ya kadar yeryüzünün hemen hemen her yerinde bulunabilirler.
Özellikle yosun ve likenlerde yoğun olarak yaşarlar, bu habitatlar onların tekrar tekrar kurumasına ve sulanmasına neden olarak olağanüstü dayanıklılık mekanizmalarını sürekli kullanmalarına olanak tanır.
Su ayılarının yaklaşık 520 milyon ila 100 milyon yıldır yaşadığı düşünülüyor.DENENMEDİK TEST KALMADI Bilim insanları tardigradların dayanıklılığı test etmek çok fazla yöntem denedi. -Tardigradlar, bilinen diğer yaşam formları için söz konusu bile olamayacak sıcaklık aralığına dayanabiliyor.
Eksi 272°C gibi çok düşük sıcaklıklarda ve yaklaşık 150°C gibi yüksek sıcaklıklarda hayatta kalabildikleri tespit edildi.İNSANIN DAYANABİLECEĞİNİN 1000 KATI RADYASYON - Tardigradların uzay ortamındaki koşullara dayanıklılığı, 2007 yılında Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından gerçekleştirilen bir görev ile test edildi.
Bu görevde, kriptobiyotik (aşağıda bahsedeceğiz) durumdaki tardigradlar 10 gün boyunca alçak dünya yörüngesinde uzay boşluğuna, yani vakum ve Güneş'in ultraviyole (UV) radyasyonuna maruz bırakıldı. -Seyahat ettikleri uydu Dünya'ya döndüğünde, bilim insanları birçoğunun hayatta kaldığı keşfedildi.
Dişilerden bazıları uzayda yumurtlamıştı ve yeni çıkan yavrular sağlıklıydı. -Radyasyon direnci konusunda, tardigradlar inanılmaz derecede yüksek dozlara dayanabiliyor.
Bir insan için ölümcül olan dozun 1000 katına dayanabildikleri tespit edildi. -2021 yılında bilim insanları, tardigradları içine yerleştirerek mermilerle ateşlemeyi denediler.
Araştırma, tardigradların, tipik bir tabancadan ateşlenen mermiden daha hızlı bir şekilde, saatte 3.000 km hızla ateşlenmiş olsalar bile hayatta kalabildiklerini buldu. -Tardigradlar Ay'a inmeye çalışan 2019 tarihli Beresheet adlı İsrail uzay aracında da bulunuyordu, ancak araç mikroskobik yolcularıyla birlikte düştü ve kurtulup kurtulmadıkları belirsiz.
NASIL HAYATTA KALIYORLAR?
TÜBİTAK bu konuda "Su ayıları, yaşam koşullarının uygun olmadığı durumlarda kriptobiyoz olarak isimlendirilen ve metabolizma faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiği pasif bir hâle geçer.
Bu özellikleri sayesinde çok yüksek irtifalarda, denizlerin derinliklerinde ve Antarktika gibi çok soğuk bölgelerde hayatta kalabilirler" diyor.
Buradaki kilit kelime kriptobiyoz.
Çünkü Tardigradların olağanüstü dayanıklılığının temelini oluşturan en önemli mekanizma, kriptobiyoz olarak bilinen ve metabolik faaliyetlerin tamamen durdurulduğu bir tür hareketsizlik hali.
Kriptobiyotik bir durumda üreme, gelişme ve onarım gibi tüm hayati süreçler durur.
Bu adaptasyon sırasında, tardigradlar bacaklarını içeri çekerek ve sularının yaklaşık yüzde 90'ından fazlasını kaybederek küçük, koruyucu bir top şeklini alırlar.
Çevresel koşullar normale döndüğünde, tardigradlar yeniden sulanarak hayati fonksiyonlarına hızlıca geri dönebilirler.
Kriptobiyozun bu geri döndürülebilir özelliği, onların neredeyse süresiz olarak hayatta kalabilmelerini sağlar.120 YIL SONRA İLK HAREKET 1948 yılında İtalyan zoolog Tina Franceschi, bir müzede 120 yıldır kuru halde bekleyen tardigradları alıp su ekledi.
Bunun üzerine canlılardan birinin ön bacağı hareket etmeye başladı.
Ancak tardigrad tam olarak hayata dönmemişti. 1995 yılında ise kurumuş tardigradlar sekiz yıl sonra tekrar hayata döndürüldü. 2016'da Japonya'dan bir bilim insanı ekibi, 30 yıldır Antarktika'da donmuş halde bulunan tardigradları hayata döndürdü.RADYASYONA NASIL DAYANIYORLAR?
TÜBİTAK'a göre 2016 yılında bilim insanları radyasyona karşı en dayanıklı su ayısı türlerinden biri olan Ramazzottius varieornatus'un DNA haritasını çıkardı.
Tardigradların DNA’larını radyasyonun zararlı etkilerinden koruyan ve hasar gören DNA’nın onarılmasını sağlayan “Dsup” adlı bir protein keşfettiler.
Bu protein, hücrenin çekirdeğindeki DNA’ya bağlanıyor.
Araştırmalara göre de Tardigradların radyasyona karşı gösterdiği olağanüstü direnç, "damage suppressor" (hasar baskılayıcı) kelimelerinin kısaltması olan Dsup adlı benzersiz bir protein sayesinde oluyor.
Bu protein, radyasyonun neden olduğu DNA hasarını doğrudan baskılayarak hücre çekirdeğindeki genetik materyali korur.
KANSERE KARŞI ÇARE OLUR MU?
Tardigradlar hakkında daha fazla şey keşfettikçe, bilim insanları, bu dayanıklı canlılardan neler öğrenebileceğimizi daha fazla araştırıyor.
Örneğin, bazı bilim insanları, tardigradlar hakkındaki bilgilerini kanserli insanları radyoterapinin zararlı etkilerinden korumak için kullanmayı umuyor.
TÜBİTAK da makalesinde "Su ayılarına özgü proteinler sayesinde insanların başka gezegenlerde yaşaması mümkün olabilir.
Ayrıca bu bilgiler, görevleri nedeniyle radyasyona maruz kalan çalışanların veya radyoterapi gören kanser hastalarının radyasyonun olumsuz etkilerinden korunmasında kullanılabilir.Radyasyona karşı hayli dirençli olmaları su ayılarını uzayda yaşam araştırmalarında bilim insanlarının aklına ilk gelen canlılar hâline getiriyor" diyor.