Sanatçı insanlık için vazgeçilmez bir değerdir

Sanat dedik; birkaç hafta önce ve mağara resimlerinden başladık, heykelle sürdürdük, fotoğrafçı Lee Miller’ı tanıyıp, fotoğraf sanatına atlayıp müzelerin eğitimdeki yerini inceledik.

Sanat, duyu ve duygularımıza dokunmaya yönelik gerçekleştirilen insan çalışmalarının tümünü bir araya getiriyor.

İnsanlık tarihi kadar eski, çeşitli ve yaşamımız için önemli… Resim gibi heykel gibi, video, çizim, fotoğraf, dans, edebiyat, müzik, tiyatro, sinema da birer sanat.

Sanat, hayatımızın her alanında yani.

Sanatın amacı ve işlevi yaşamımızı anlamlandırmak.

Özetleyecek olursak sanatı iletişim kurmak, toplumları eğitmek, bilgilendirmek, eğlendirmek, kültürel bir miras bırakmak, düşündürmek veya hissettirmek için yapıyoruz.

SANAT YAŞAMIMIZIN HER ALANINDA Sözgelimi “görsel sanatlar” (plâstik sanatlar), göze ve görmeye dayanan sanatları, resim, heykel, mimari gibi dalları bir grupta topluyor.

Fonetik sanatlar, müzik ve türleri ile edebiyatı; ritmik sanatlar ise hem görme ve hem de hareketle ilgili olan sinema, opera gibi sanatları kapsıyor.

Geleneksel yedi sanat (Mimari, Heykel, Resim, Müzik, Edebiyat, Tiyatro, Dans) ve bunlara eklenen sinema, genel olarak "8 sanat dalı nelerdir" sorusunun cevabını oluşturuyor.Geleneksel El Sanatları da var, dokumacılık, hasırcılık, dericilik, testi ve bardak yapımcılığı, urgancılık, bakırcılık, demircilik, tarakçılık, semercilik-saraçlık, tel kırma gümüş işleri, iğne işleri, ağaç işleri gibi çeşitli el becerileri el sanatları olarak sıralanabilir.

El emeği ne kadar değerli, her şeyin makineleştiği bir dünyada… SANAT BİR AKADEMİK DİSİPLİN Sanat tarihi, sanatsal objelerin tarihsel süreç içinde geçirdiği stilistik başkalaşımları inceleyen bir akademik disiplin olarak kabul edilir.

Bu bağlamda, resim, heykel ve mimarinin yanı sıra, el sanatlarını da doğuşundan günümüze uzanan çizgide inceler.

Hepsi çok eskidir ve günümüzde üniversitelerde ayrı ayrı bölümler olarak hepsi birer akademik alandır.

Sanatın çeşitliliğine baktığımızda Paleolitik, Mezolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç döneminden kalan mimari, resim ve el sanatı ürünleri vardır.

Dinlerin mimarisi, İslam mimarisi, Hristiyan kilise resimleri ve mimarisi, bunların oluşumu, İslam dini ve felsefesinin sanat üzerindeki etkileri, dini mimari, süsleme ve el sanatı ürünleri coğrafya, etkileşim, değişim bağlamında da vardır.

Geleneksel sınıflandırma • Görsel sanatlar.• İşitsel sanatlar.• Ritmik sanatlar.• Modern sınıflandırma.• Yüzey sanatları• Hacim sanatları• Mekan sanatları İĞNE OYASINDAN EBRU’YA Modern sanatın yanı sıra geleneksel el sanatlarının da ön plana çıktığı Türkiye'de başta minyatür, halıcılık, kilimcilik, çinicilik, seramik-çömlek yapımcılığı, işlemecilik, iğne oyası, deri işçiliği, bakırcılık ve keçe yapımcılığı olmak üzere çeşitli sanat alanlarıyla tanışabiliriz.

Benim de yaptığım ve çok sevdiğim Türk Sanatı Ebru, kendine özgü tekniklerle hazırlanan ve tekneye alınan suyun üzerinde boyalarla oluşturulan desenlerin kağıda aktarılmasıyla yapılan geleneksel bir sanattır.Tiyatro, bir öykünün karakterlerin davranışı yoluyla bir düşünceyi aktarmak üzere, konuşma ve hareket yardımıyla, sahne üzerinde eyleme dönüştürülmesidir.

Tiyatro bütün sanatları kullanıp bunları uyumlu bir biçime dönüştüren tek sanattır.

Bir tiyatro yapıtı, kendine özgü kuralları ve nitelikleri olan bir yaratıdır.

Buna sonradan sinema da eklenmiştir.

Kısacası, yaşamımızı renklendiren, ısıtan, keyiflendiren, dinlendiren, heyecanlandıran, anlamlandıran sanat o kadar kapsamlı bir konu ki yıllarca bu konuda yazılsa bitmez.

Peki, sanatçı değeri bilenen bir kişi midir?

Çoğunlukla maalesef emekleri yerini bulmaz, Van Gogh gibi bazıları yaşamını yitirdikten sonra ünlenir ama sanatçı insanlık için vazgeçilmez bir değerdir…