Haber Detayı
NATO Amirali Mike Utley: NATO uzun süreli savaşı yürütemez
NATO’nun en üst düzey amirali, olası bir savaşı uzun süre devam ettirecek güce ve kaynağa sahip olmadıklarını itiraf etti. İngiliz Amiral Utley, savaşın karmaşık yapılarda olduğunu söyleyerek NATO’nun kapasitesini sorguladı.
Birleşik Krallık Kraliyet Donanması’nda görev yapan ve NATO Müttefik Deniz Komutanlığı (MARCOM)’nı yöneten Koramiral Mike Utley, İttifak güçlerinin halihazırda uzun süreli bir çatışmayı sürdürecek dayanıklılığa sahip olmadığını söyledi.
Bloomberg’e konuşan Amiral Mike Utley, Batılı silahlı kuvvetlerin siber tehditlerden askeri tehditlere uzanan karmaşık bir muharebe alanına hazırlanması gerektiğini belirtti.
Utley, NATO’nun Rusya’ya kıyasla üstün kabiliyetlere sahip olduğunu, ancak bu üstünlüğü uzun süreli ve kesintisiz bir çatışma döneminde sürdürebilme kapasitesine sahip olmadığını kaydetti. “Arzu ettiğimiz düzeyde bir dayanıklılığa sahip miyiz?
Son 10 aydaki değerlendirmeler bunun böyle olmadığını gösteriyor.” diyen Utley, “Ancak ülkeler bunu büyük ölçüde fark etmiş durumda ve dayanıklılığımızı artırmak için bu kabiliyet setlerine yatırım yapmaya hazırlar.” ifadelerini kullandı.
RUS ÖCÜSÜ İMAL EDİLİYOR Amiral Utley, bir yandan NATO’nun zaafları konusunda açık verirken bir yandan da küreselcilerin ajandasını işletmeyi sürdürüyor.
O ajanda, derin ekonomik krizden çıkış için hayali bir Rus tehdidi yaratılarak çarkların yeniden döndürülmesini öngörüyor.
Nitekim Almanya Savunma Bakanı’nın olası bir Rus saldırısı ihtimalini 2029’dan 2028’e çekmesinin ardından NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de yaptığı açıklamada, “Rusya beş yıl içinde NATO’ya karşı askeri güç kullanmaya hazır olabilir.” dedi ve ittifakın “büyükannelerimizin ya da büyükbabalarımızın katlandığı ölçekte bir savaşa hazır olması gerektiğini” vurguladı.
Pazartesi günü ise Birleşik Krallık istihbarat servisleri ile silahlı kuvvetlerinin yeni başkanları da benzer uyarılarda bulundu.
MI6 Başkanı Blaise Metreweli, Avrupa’nın “barış ile savaş arasındaki bir alanda faaliyet gösterdiğini” söylerken, Genelkurmay Başkanı Richard Knighton daha fazla Britanyalının ülkeleri için savaşmaya hazır olması gerektiğini dile getirdi.
PUTİN: İDDİALAR SAÇMALIK!
Rusya Lideri Vladimir Putin ise üç gün önce yaptığı yılsonu değerlendirmesinde, NATO Genel Sekreteri’nin açıklamalarına şöyle yanıt verdi: “Moskova’nın Avrupa’ya saldırmayı planladığı iddiaları saçmalık!
Batı, kendi iç başarısızlıklarını örtbas etmek için Rusya’yı kullanıyor.
Rusya Batı’yla savaşmıyor; Batı ise Ukraynalı aşırı milliyetçiler eliyle Rusya’yla savaşıyor.
NATO Genel Sekreteri Rutte’yi akıllı biri olarak biliyordum, Rusya’yla savaş konusundaki tutumuna şaşırdım.
Rutte’ye ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni okumayı tavsiye ediyorum, zira orada Rusya tehdit olarak anılmıyor.” TRUMP’IN TAVRI AB’Yİ ENDİŞELENDİRİYOR Bloomberg’e göre ise Donald Trump’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki barış müzakerelerini hızlandırma yönünde yaptığı baskı, ABD Başkanı’nın odağını Avrupa’dan uzaklaştırmak istediği yönündeki endişeleri artırıyor.
Ancak kıta liderleri, Kongre destekli Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’ndaki kritik hükümler sayesinde, ABD’nin bölgeden askerlerini ve kilit silah sistemlerini çekmesinin zorlaşacağını düşünüyor.
İspanya hariç tüm NATO üyeleri, bu yıl, 2035’e kadar ekonomik çıktılarının en az yüzde 3,5’ini temel savunma programlarına ve ilave yüzde 1,5’ini de ilgili alanlara harcama konusunda uzlaştılar.
Ancak bu kaynakların tahsisinde yavaş davrandıkları bildiriliyor.
Amiral Utley’nin ülkesi Birleşik Krallık da kendi savunma yatırım planının açıklanmasını gelecek yıla erteledi.
NATO harcamalarının yarattığı riskler NATO 2035’e kadar üyelerinin savunma harcamalarını GSYH’lerinin yüzde 5’ine çıkarması hedefini koydu.
Birçok NATO üyesinin ise halihazırda çok yüksek borç stokuna sahip olması (İtalya yüzde 135, Fransa yüzde 112 gibi), bu harcama artışının mali sürdürülebilirliğinin bulunmadığını gösteriyor.
Ayrıca özellikle Avrupa’da askeri harcamaların artırılması; eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi temel alanlara ayrılan bütçelerin kısılarak bu kaynağın savunmaya aktarılması riskini doğuruyor.
Örneğin Almanya, Fransa ve İtalya’nın savunma hedefleri, mevcut eğitim bütçeleriyle yarışır düzeye gelecek.
Bunun dışında artan borç yükünün Moody’s gibi kuruluşlarca ülkelerin kredi notunun düşürülmesine yol açabileceği uyarısı da yapılıyor.
SEKTÖREL VE OPERASYONEL ZORLUKLAR Savunma sektöründeki fiyat artış hızı genel enflasyondan daha yüksek.
Bu durum, harcanan büyük paraların her zaman gerçek bir askeri kapasite artışına dönüşmemesine (nominal artış, sınırlı reel kazanç) neden olabilir.
Savunma sanayisinin bu kadar hızlı ve büyük bir sermaye akışını verimli kullanıp kullanamayacağı da belirsiz.
Üretim kapasitesindeki yetersizlikler, verimsizliğe veya kaynak israfına yol açabilir.
Bu devasa bütçe artışları, Çin ve Rusya gibi karşı tarafa konan devletleri de benzer adımlara zorlayarak, küresel bir silahlanma yarışını tetikleme riski oluşturuyor.