Haber Detayı
Avrupa’nın fosil yakıt başkenti: Norveç
Avrupa’nın fosil yakıt başkenti: Norveç
Norveçliler, kişi başına gelir açısından bakıldığında muhtemelen dünyanın en zengin ulusu.
Kişi başına düşen gelir, tüm büyük ekonomilerden daha yüksek; yalnızca İsviçre, Lüksemburg ve Monako gibi vergi cennetleri Norveç’in önünde.
Ancak bu tablo, derin eşitsizlikleri gizliyor.
Diğer kapitalist ekonomilerde olduğu gibi Norveç’te de gelir ve servet dağılımı oldukça adaletsiz.
İskandinav ülkeleri genellikle sosyal demokrat geçmişleriyle en düşük eşitsizlik ve yoksulluğa sahip coğrafyalar olarak anılır.
Ama bu gerçek son 30 yılda eridi.
Gelir eşitsizliğini ölçen gini endeksi, 1990’da 0,25 iken 2020’lerde 0,40’a yaklaştı.
Bu oran artık birçok gelişmiş ülkenin üzerinde.
NORVEÇ ‘CENNET OLMAKTAN UZAK’ Servet dağılımında uçurum daha da derin.
Norveçlilerin yalnızca yüzde 1’i ülke servetinin yüzde 22’sini elinde tutarken, alt yarıyı oluşturan yetişkinlerin payı sadece yüzde 3,6.
Dolayısıyla Norveç, sosyal demokrat bir cennet olmaktan uzak.
Artan eşitsizlik, seçmenlerin en önemli gündemlerinden biri. 7-13 Ağustos tarihli Aftenposten anketine göre, Norveçlilerin birinci kaygısı eşitsizlik.
Ülkede 1892’den beri servet vergisi (formuesskatt) uygulanıyor.
İspanya ve İsviçre ile birlikte sermayeyi bu şekilde vergilendiren üç Avrupa ülkesinden biri.
Bugünkü oran, 1,7 milyon kronun (125 bin £) üzerinde varlığı olanlar için yüzde 1, 20,7 milyon kronun üzerinde varlığı olanlar için yüzde 1,1.
Vergi her yıl toplanıyor; taşınmazların, tasarrufların, yatırımların ve hisselerin toplam değerinden borçlar düşülüyor.
Özel şirketler de sahiplerinin serveti sayılıyor.
Bazı indirimler var: Örneğin, vatandaşların birincil konutlarının yalnızca yüzde 25’i vergilendiriliyor.
Yılda yaklaşık 32 milyar kron (3 milyar $) gelir sağlayan bu vergi, 725 bin kişiyi etkiliyor; çoğu küçük miktarlar ödüyor.
Milyarderler ise en çok etkilenen kesim.
Yüksek sesle şikâyet etseler de servetlerini büyütmeye devam ediyorlar. 2024’te en zengin 400 kişinin toplam serveti 2,139 trilyon krona ulaştı; sadece bir yılda yüzde 14 artış demek.
Kapital dergisine göre, bu servetin yarısı yurtdışına taşınmış ailelerin kontrolünde.
İşçi Partisi vergiyi artırınca 30 milyarder ülkeyi terk etti.
Bugünkü seçim, zenginlerin ve sağcı politikacıların servet vergisini kaldırmak için başlattığı yeni kampanyaya sahne oluyor.
İşçi Partisi ise beklendiği gibi net değil; “tüm vergilerin gözden geçirileceği” bir komisyon vaat ediyor.
Ama ana akım siyasetin asıl derdi vergi değil.
Onların gündemi, Putin’in Rusya’sının olası saldırısı, “ulusal güvenlik” ve savunma harcamalarını artırmak.
İşçi Partisi liderliğindeki hükûmet, NATO hedefleri doğrultusunda savunma bütçesini GSYH’nin yüzde 5’ine çıkarma sözü verdi.
Bu politika, seçimden sonra hangi parti iktidara gelirse gelsin değişmeyecek.
ENERJİ DEVLERİ İÇİN KULAĞA HOŞ GELEN SÖZLER Norveç’in son 50 yıllık ekonomik başarısı neredeyse tamamen petrol ve gaz üretimine dayanıyor.
Bu gelirlerle kurulan 2 trilyon dolarlık devlet varlık fonu, kişi başına 340 bin dolara denk geliyor.
Fon, hükümete Avrupa’daki birçok ülkenin hayal bile edemeyeceği bir harcama rahatlığı sağlıyor.
Ukrayna savaşı da Norveç enerji devlerine büyük kazanç getirdi.
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ardından Gazprom’un yerini alarak Avrupa’nın en büyük gaz tedarikçisi olan Norveç’in rolü, AB’nin 2027’ye kadar Rus gazını tamamen bırakmayı planlamasıyla daha da büyüyecek.
Ancak fosil yakıt bağımlılığı ciddi tartışmalar yaratıyor.
Birçok Norveçli küresel ısınma ve iklim krizinden endişeli.
Elektrikli araçlara yöneliyor, yeşil politikaları destekliyor.
Fakat ülke ekonomisi hâlâ enerji devlerine bağlı; Norveç sermayesinin kârlılığı petrol ve gazın dünya fiyatlarıyla doğrudan ilişkili.
İklim inkârcısı, göçmen karşıtı İlerleme Partisi’nin anketlerde yükselişi de bu zeminde.
Parti lideri Sylvi Listhaug, “Norveç, üretimi durduran son ülke olmalı… 100 yıl daha petrol pompalamak istiyoruz.” diyor.
Enerji devleri için kulağa hoş gelen sözler.
Equinor, Aker BP ve Shell gibi şirketler kıta sahanlığında en aktif oyuncular.
Yeni rezervler arıyor, mevcut sahalara milyarlar yatırıyorlar.
Shell, ikinci büyük gaz sahası Ormen Lange’de üretim verimliliğini yüzde 75’e çıkaracak teknoloji geliştirdi.
Bu sahadan elde edilen ek gelir, yatırım maliyetini bir yıl içinde karşılayacak. 2025’te sektörün yatırımının rekor 275 milyar krona (27 milyar $) ulaşması bekleniyor.
Petrol dışı iş dünyasından bir isim, “Bu ülke için olağanüstü başarılı bir sektör oldu.
Kendi kendine duracak değil.” ifadelerini kullanıyor.
Ama enerji devlerinin kârları Norveç halkına refah olarak dönmüyor.
Küresel salgın sonrası hayat pahalılığı hızla arttı; gıda fiyatları son bir yılda yüzde 6 yükseldi.
Enflasyon, yüzde 2’lik hedefin çok üzerinde.
İşsizlik de artıyor.
Konut fiyatları ve hane borçları rekor kırmış durumda; borçların hane gelirine oranı yüzde 200’e ulaştı.
Enerji fiyatlarının düşmesiyle birlikte ekonomi resesyona sürükleniyor.
Tüm bunların nedenleri konusunda Norveç toplumu bölünmüş.
İlerleme Partisi faturayı göçmenlere kesiyor.
Bugün Norveç nüfusunun beşte biri göçmen ya da göçmen çocuğu.
Ukraynalı mültecilerin etkisiyle göç son yıllarda rekor kırdı.
Yerel yönetimler, “kapasite aşımı” uyarısı yapıyor.
Bu söylem, partiyi anketlerde güçlendiriyor ama oyları esas olarak Muhafazakârlardan çekiyor.
NORVEÇ FOSİL YAKIT İLE DAHA NE KADAR BÜYÜYEBİLİR?
Norveç’te nispi temsil sistemi uygulanıyor. 169 milletvekili 19 bölgeden, sabit dört yıllık dönemler için seçiliyor.
Yüzde 4 barajını geçen partiler parlamentoda temsil hakkı kazanıyor.
Hiçbir partinin tek başına iktidar için gerekli 85 sandalyeyi alması beklenmiyor.
Anketlere göre, İşçi Partisi önderliğindeki “kırmızı blok” en fazla oyu alacak.
Dolayısıyla azınlık hükümeti ya da koalisyon en muhtemel senaryo.
Ancak sol koalisyonun içinde de çatlaklar var.
Støre’nin önceki koalisyonu, Merkez Parti’nin AB iklim düzenlemelerine karşı çıkması nedeniyle dağılmıştı.
Sosyalist Sol Parti ise gelecekteki bir İşçi Partisi hükümetine, ancak İsrail’in Gazze’de yürüttüğü “yasa dışı savaş” olarak tanımladığı faaliyetlere ortak şirketlerden çekilirse destek vereceğini söylüyor.
Fakat Støre ve NATO’dan yeni dönen Stoltenberg’in liderlik ettiği İşçi Partisi, İsrail’e desteği ve Ukrayna savaşında Avrupa’daki “gönüllüler koalisyonu”nu sürdürmekte kararlı.
Norveç kapitalizmi, fosil yakıt üretimine dayanarak büyük başarı elde etti.
Ama artan eşitsizlik ve küresel ısınma, bu başarının çelişkilerini keskinleştiriyor.
Norveç ekonomisi fosil yakıtla daha ne kadar büyüyebilir?
Milyarderler petrol ve gaz gelirlerinin aslan payını almaya devam etmeli mi?
Alternatif ne?
Seçmenin kafası karışık.