Haber Detayı

Suriye'de entegrasyon çıkmazı! Mutabakat bitiyor ŞAM-SDG gerilimi artıyor
Gündem ahaber.com.tr
27/12/2025 01:12 (21 saat önce)

Suriye'de entegrasyon çıkmazı! Mutabakat bitiyor ŞAM-SDG gerilimi artıyor

SDG’ye tanınan süre yılbaşında sona eriyor. 10 Mart mutabakatı kapsamında Suriye ordusuna entegrasyon ve akabinde ek süre talebiyle görüşmeler çıkmaza girerken SDG’den, Şam ile diyalog vurgusu yapılsa da sahada somut bir adım gelmedi. Peki son dört gün kala SDG mutabakata uyar mı? soruları gündeme gelirken konuyu A Haber canlı yayınında değerlendiren Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, önemli açıklamalarda bulundu.

Sam-SDG arasında imzalanan ve yılbaşında sona eren 10 Mart mutabakatında sona gelindi.

Sürecin bitmişine günler kala ilk etapta SDG'de ek süre talebi gelse de yapılan görüşmelerden netice çıkmayınca gözler Şam yönetimi SDG'ye 28 Aralık'a kadar süre verdi.

Peki Suriye'de entegrasyon krizi nasıl çözülecek?

A Haber'de konuya ilişkin konuşan uzman isim değerlendirmelerde bulundu.

İşte detaylar... 'BÖLGEDE ETKİ ÜRETEN ÜLKE: TÜRKİYE' Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Orta Doğu coğrafyasında yaşanan ve Rusya-Ukrayna savaşına kadar uzanan olaylara ilişkin 'Bir mantar tabancası dahi şu an dünyada boşa patlamıyor' diyerek yapılan hiçbir hamlenin boşa olmadığını söyledi.

Coşkun, Türkiye'nin de içinde yer aldığı bölgesel konulara değinerek şunları söyledi: 'Ben uzun süreden beri sadece bölge için değil, dünyada hep şöyle bir denklem kurarım: Bir mantar tabancası dahi şu an dünyada boşa patlamıyor.

Yani Japonya'daki bir suikast, işte Venezuela'daki o yapılan saldırı; bunların hepsini birbiriyle bağlantılı olaylar olarak okumakta fayda var.

Çünkü maalesef öyle kritik bir süreçten geçiyoruz ki dünya yeniden yapılanıyor.

O yapılanmada herkes kimi sahne önü kimi sahne arkasında birtakım ilişkiler kuruyor.

Yeni yapılanmada kendine alan açmaya ve böylesi kaotik bir süreçte herkes kendine yön bulmaya çalışıyor.

Şimdi bir tek, bütün bu ülkeler arasında Türkiye böyle ne yaptığını bilen ve gerçekten de bölgede etki üreten, aynı zamanda bütün bu gelişmelerin de tam merkez odak noktasında yani gidişata yön veren bir ülke olduğunu hatırlatmakta fayda var. 'AVRUPA'DA YENİ PLANLAMA' Avrupa bir yeni yapılanmanın içerisinde.

Avrupa o yeni yapılanmada haktan kapısını çaldığı ülke Anadolu, Türkiye.

Yani 'siyasi topluluk' diye adını yeniden farklı bir noktaya getirdi coğrafyayı genişletecek, bunu net olarak artık söylüyorlar.

Hatta şu doktrin oldu Avrupa'da: Avrupa Birliği -ya da yeni siyasi adıyla 'siyasi topluluğu'- kendi arasındaki ilişkileri belirlerken 'sınırlar esas olmamalı' diyor.

Diplomatik veya ekonomik veya askeri ilişkiye geçtiği bütün coğrafyalar diyor, bu birliğin içinde olmalı.

Ne diyor Türkçesi?

Afrika'nın kuzeyi, işte Kafkas, Azerbaycan, Türkiye; bunlar da Avrupa siyasi topluluğu içerisinde anılabilir, anılmalı diyor.

Kapıyı çaldığı ülke Türkiye, açıktan teklif ettiler.

Amerika keza aynı şekilde NATO'yu ayakta tutmak için ilginç yol ve yöntemler peşinde -Ukrayna bunun işte temel sebebi. 'OYUNLAR KURULUYOR' Yani baktığında olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu, birilerinin birilerini engellemek ya da bir şekilde birlikte yol almak için arka planda oyunlar kurduğunu görüyorsun.

İşte o kurulan oyunların yansıması senin şu verdiğin grafik.

Bunu dünya genelinde de uzatabiliriz, açabiliriz. 'PAZARA KADAR BİR ÇÖZÜM GELİR Mİ?' Şimdi 7-8 aydır yatan örgüt bu 3-4 günde harekete geçer mi?

Ben baştan beri söyledim, bu süreçle ilgili umudum yok.

Çünkü iyi niyetli olsalardı, iyi niyeti gösterecek o kadar çok fırsat vardı ki ellerinde...

Bunların hiçbirini dillendirmediler, hiçbirini sahaya sürüp kendini göstermek istemediler.

Tam tersi, bak tam tersi; bölgede o kirli iş birliklerine, İsrail'in güdümünde hareket etmeye ve o iş birlikleri çerçevesinde de silahlanmaya, tünel kazmaya, işte olası bir çatışma ortamında 'biz de buradayız, gerekeni yaparız' gibi söylemlerine devam ettiler.

Ya bunlar ortada dururken hala işte 'dur bakalım acaba düzelir mi', 'dur bakalım acaba adım atar mı' diye beklemek bana göre büyük gaflet olur. 3 gün var. 8-9 ay yatan bu 3 gün kala harekete geçmez.' 'YOL HARİTASI BELLİ!

BÖLGENİN BAŞKA ŞANSI YOK' SDG'nin geçtiğimiz günlerde Şam ile bir anlaşmaya varıldığına dair yaptığı açıklamaya atıfta bulunan Başbuğ, şu ifadeler yer verdi: 'Şam'ın söylediği, Suriye'nin söylediği: Yok kardeşim böyle bir anlaşma, nereden çıktı bu dedi.

Şimdi zaten bak buradan altını çizerek söylüyorum: Her kim, makamı ne olursa olsun böylesi bir mutabakatın altına uygundur diye imza atarsa en büyük ihaneti önce Suriye'ye, vatanına ihanet eder ve sonra coğrafyaya ihanet eder.

O zaman herkes şu hesabı sorar: Yıllarca bu mücadele niye yapıldı kardeşim?

Biz niye orada 'terör koridoru', 'Fırat Kalkanı' vesaire dedik de iş bu noktalara geldi?

Dolayısıyla ne Suriye'nin ne bir başkasının böyle bir olaya, böyle bir sürece evet deme lüksü ve şansı yok.

Dolayısıyla Türkiye burada -bak ilk çizdiği yol haritası hala geçerli- ve bölgede onu uygulamaktan başka şans da yok. 'ABARTILI RAKAMLAR HAVADA UÇUŞUYOR' Şimdi mesela bu aklı evvele bakarsan, bu şarlatana, diyor ki; '3 tane tümen kurduk, biz bunu dedi, öylece al' diyor.

Şimdi sen bak rakam abartılı ha, yani 50.000, 100.000 uçuşuyor havada. 100.000 diyor en son.

Rakam abartılı ama onun aklıyla, onun ağzıyla konuşayım: Ya be gafil, be yol bilmez...

Hangi ülkede 25-30 bin Iraklı asker 'Suriye ordusuna al da bunu senin askerin yap' diye bir mantık yürütebilir?

Veya hangi ülke bir başka ülkenin 20-30 bin askerini alıp kendi ordusuna asker yapabilir?

Dünyada örneği var mı?' A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

İlgili Sitenin Haberleri