Haber Detayı
Saat 00:00’a bir kala; ayva tatlısı, torrone ve Noel sofralarının gizli hikayesi
Yılbaşı gecesi masayı asıl taçlandıran ana yemek değil, tatlıdır. Ayva tatlısından torrone’a, Stollen’den Galette des Rois’ye uzanan bu yazı, yılbaşı sofralarının ardındaki kültürü, hafızayı ve ritüelleri anlatıyor.
Yılbaşı gecesi, bizde de masanın en parlak yıldızı şüphesiz tatlılardır.
Rakılar, şaraplar kadehlerde köpürür, mezeler sırayla gelir, ana yemekler alkış alır ama geceyi asıl taçlandıran, o tatlıdır.
Çünkü tatlı, sadece bir yiyecek değil; bir kutlama, bir ödül, bir “yeni yıl müjdesi”dir.Düşünün… Saatler 00:00’a yaklaşırken, herkes biraz yorgun, biraz heyecanlı.
Tam o anda masaya gelen ayva tatlısı tepsisi ya da kreması henüz donmamış bir profiterol...
İşte o an, yılın tüm yorgunluğu uçup gider.
Tatlı, yeni başlangıçların en lezzetli sembolüdür.Türk sofrasında yılbaşı tatlısı denince akla ilk gelenler bellidir.
İncecik yufka, bol ceviz ya da fıstık, şerbeti tam kıvamında baklavalar...
Kazandibi, tavukgöğsü, keşkül ya da muhallebi.
Hafif, sindirimi kolay; gece yarısı rakıdan sonra en sevilen kurtarıcı sütlü tatlılar… Özellikle gençlerin favorisi profiterol veya supangle… Çikolata sosu akarken “yeni yıl dilekleri” de dökülür ortaya.
Kabak tatlısı… Üzerinde bol tahin ve cevizle hem geleneksel hem masum bir seçenek. “Sağlıklı tatlı” diye kandırır insanı.
Ve benim favorim çekirdeğiyle kırmızılaşmış ayva tatlısı… Üzerinde de gerçek manda kaymağı… Kaymaklı ayva tatlısını sevmeyen görmedim.
Belki de ben görmedim.
Kış geldi mi, pazar tezgahlarında o mis kokulu ayvalar bana göz kırpar.
Sert, sarı bir meyve gibi görünür ama doğru pişirildiğinde yumuşacık olur, şerbetini çeker ve o eşsiz pembemsi kırmızı rengini alır.
Üstüne taze manda kaymağı kondurunca...
İşte o an, Türk mutfağının en zarif tatlılarından biri ortaya çıkar: Kaymaklı Ayva Tatlısı.
Hafif şerbetli, ağır olmayan hem göze hem damağa hitap eden bir lezzet.
Karanfil ve tarçının aroması tüm evi sarmalı tabii ki.
Gıda boyası olmadan, yavaş yavaş pişirerek o doğal rengi yakalamak mümkün; püf noktası ayva çekirdeklerini atmamak!Ama asıl mesele tatlının kendisi değil, onun etrafında kurulan muhabbettir.
Noel ve Yılbaşı temalı gastronomik yazılarımızı bugün tatlılar ile tamamlıyoruz.
Kısa bir dünya turuna çıkalım şimdi.Stollen (tam adı Christstollen veya Weihnachtsstollen), Almanların özellikle Noel – yılbaşı döneminde geleneksel olarak yediği zengin bir meyveli ekmek/tatlıdır.
Yoğun tereyağlı mayalı hamurdan yapılır, içine kuru üzüm, kuru meyveler, portakal/limon kabuğu, badem, baharatlar (tarçın, karanfil vb.) ve sıklıkla marzipan (badem ezmesi) eklenir.
Pişirdikten sonra eritilmiş tereyağı sürülüp bol pudra şekeriyle kaplanır; bu da karlı bir görünüm verir.
Şekli uzun, hafif kambur bir somun şeklindedir ve pudra şekeriyle kaplandığında kundaktaki bebek İsa’yı (Christkind) simgelediği söylenir.
Kökeni 14. yüzyıla, Saksonya bölgesine (özellikle Dresden’e) dayanır.
İlk belgelenmiş hali 1474’te Dresden’de “Striezel” olarak geçer.
Başlangıçta oruç döneminde yapıldığı için sadece un, maya, su ve yağla (tereyağı yasak) sade ve tatsız bir ekmekti. 1491’de Papa’dan “Butterbrief” (tereyağı izni) alınmasıyla zenginleşti ve bugünkü lezzetli haline evrildi.En ünlüsü Dresdner Christstollen’dir.
AB tarafından coğrafi işaret koruması vardır, sadece Dresden çevresinde belirli standartlarla üretilenlere bu ad verilir.
Her yıl Dresden’de Stollenfest düzenlenir.
Tonlarca ağırlıkta dev bir Stollen yapılır, geçit töreniyle taşınır ve özel bir bıçakla kesilip satılır, geliri hayır kurumlarına gider.
Almanya’da Noel sofralarının vazgeçilmezi; kahve veya çay yanında dilimlenerek yenir.
Marketlerde hazır satılır ama ev yapımı veya fırınlardan alınanlar daha makbuldür.
Uzun süre dayanır, hatta “Noel’den sonra daha lezzetli olur” derler çünkü meyveler aromasını salar.Kaiserschmarrn, Türkçe’de “İmparatorun Karmaşası” veya “İmparatorun Püskülü” olarak bilinen, Avusturya kökenli ünlü bir tatlıdır.
Hafif, kabarık ve parçalanmış bir pankek çeşidi olup, tereyağında pişirilen tatlı bir hamurdan yapılır.
Adı Almanca “Kaiser” (imparator) ve “Schmarren” (karmaşa, dağınıklık veya saçmalık) kelimelerinden gelir – bu da tatlının parçalı, “dağınık” görünümünden kaynaklanır.
Bu tatlı, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph I ile ilişkilendirilir.
Birkaç popüler efsanesi var.
İmparatorun av gezisinde bir aşçının pankeki kazara yırtması ve imparatorun bunu çok beğenerek “Bu karmaşayı bana verin” demesi.
İnce krepler (Palatschinken) yapılırken kalınlaşıp yırtılan hamurun personel için ayrılması, ama imparatorun bunu tercih etmesi.
Başlangıçta İmparatoriçe Sisi için hafif bir tatlı olarak hazırlanması, ama imparatorun daha çok sevmesi.
Gerçek kökeni muhtemelen daha eski, kırsal “Schmarren” yemeklerinden evrilmiş olsa da 19. yüzyılda imparatorluk sarayında popülerleşmiştir.
Avusturya, Bavyera ve eski Avusturya-Macaristan topraklarında yaygın bir lezzettir.
Yanında genellikle erik kompostosu, elma püresi veya başka meyve sosları gelir.
Hem tatlı olarak hem de dağ kulübelerinde ana yemek gibi tüketilir.Fransa’ya uzanalım şimdi.
Fransa’nın kuzey bölgeleri (Normandiya, Bretagne, Picardie vb.) ve başkent Paris’te Noel ve Yılbaşı tatlıları genellikle ulusal klasiklerle şekillenir.
Provence’ın 13’lü tatlısı gibi bölgesel gelenekler Paris’te de görülse de kuzeyde daha çok kremalı, çikolatalı ve elmalı tatlılar baskındır.
Öne çıkanlarda ilk sırayı Buche de Noel (Yule Log – Kütük Pasta) alır.
Kökeni pagan Yule kütüğü geleneğinden gelir, 19. yüzyılda pastaya dönüşür.
Paris’teki ünlü pastanelerde (Laduree, Pierre Herme, Angelina) yaratıcı versiyonları bulunur.
Kestaneli veya egzotik meyveli olanlarını gördüm, tattım.
Gotik tatlı Galette des Rois (Krallar Pastası) … Özellikle 6 Ocak Epifani (Üç Krallar Günü) için, ama Noel sezonunda da yenir.
Puf hamuru (feuillete) arası badem kreması (frangipane) dolu yuvarlak pasta; üstü altın rengidir İçine “feve” (bakla veya porselen figür) gizlenir, bulan kral/kraliçe olur, taç giyer!
Kuzey Fransa ve Paris’te bu gotik tatlı çok popüler; güneyde “gateau des rois” (mayalı brioche) tercih edilir.Marrons Glaces (Şekerlenmiş Kestane) … Özellikle kuzeyde (Ardennes, Lyon civarı kestane bolluğu nedeniyle) ve Paris’te lüks bir Noel klasiğidir.
Haşlanmış kestaneler şurupta günlerce pişirilip şekerle kaplanır.
Tek başına veya tatlılarda kullanılır; Angelina gibi yerlerde sıcak çikolatayla ünlü.
Bir yerlerden tanıdık geldi mi?Fransa’nın diğer popüler tatlıları ise şöyle sıralanabilir: Lüks çikolatalar (bonbons, truffes) Paris’in çikolata evleri (La Maison du Chocolat, Patrick Roger) özel yılbaşı koleksiyonları çıkarır. “Papillotes” denilen çikolata kaplı patlayan şekerlemeler, içinde espri veya bizim fallara benzeyen mesajlar bulunur.
Calissons veya fruits confits, Provans kökenli ama Paris marketlerinde bolca satılır.
Normandiya’da elmalı tartlar (tarte aux pommes) veya teurgoule (tarçınlı pirinç pudingi), Bretagne’da kouign-amann (tereyağlı katlı kek) yılbaşı sofralarında yer alır.
Paris’te bazen Provans usulü 13’lü tatlı (les treize desserts) de sunulur.Les Treize Desserts (On Üçlü Tatlı) veya “Calenos”, Fransa’nın Provans bölgesinin en ikonik Noel geleneklerinden biridir.
Bu ritüel, Noel arifesinde (24 Aralık) “Le Gros Souper” (Büyük Akşam Yemeği) adlı etsiz, hafif bir yemekten sonra sunulur ve tam 13 tatlıdan oluşur.
Sayı 13, İsa Mesih ve 12 havarisini (Son Akşam Yemeği’ni) simgeler.
Her konuk, geleneksel olarak her tatlıdan biraz tatmalıdır ki yeni yılda şans getirsin!
Tatlı bolluğu geleneği 17. yüzyıla dayanır, ama tam “13” sayısı 20. yüzyıl başında, özellikle 1925’te Marsilyalı şair Joseph Fallen tarafından popülerleştirilmiş.
Eskiden fakir köylü aileler için bolluk ve bereket simgesiydi; meyveler sonbahardan saklanır, kuru yemişler toplanırdı.Provans’a giderseniz ki ben sıklıkla gitmeye çalışırım (Marsilya, Aix-en-Provence, Avignon Noel pazarları), bu tatlıları artizan fırınlarda ve pazarlarda bolca bulursunuz.
Özellikle Confiserie Lilamand veya Leonard Parli gibi yerlerde harika calissons ve fruits confits var.
Günümüzde hala birçok aile bu ritüeli sürdürüyor hem dini hem kültürel bir şölen bu.
Geçen yıl da yazmıştım, Son yıllarda İzmir’de çok uyduruk şekilde “İzmir Bombası” diye satılan şeyin kalitelisi de İngiliz ev tatlılarından biri.
Onun da adı Mince pie.
Aslı meyve, baharat ve sığır yağı karışımı olan kıyma ile doldurulmuş İngiliz kökenli tatlı bir turtadır.
Noel zamanında kıymalı turtalar geleneksel olarak dikdörtgen şeklinde yapılırdı ve genellikle üzerlerine İsa Mesih tasviri konurdu.Torrone… Bal, Badem ve Tarihin Yapışkan Hafızası VE GELDİK TATLI BOLLUĞUNA YANİ İTALYA’YA…Torrone ilk ne zaman, nerede yapıldı?
Bu sorunun kesin bir yanıtı yok.
Kimi gastronomi tarihçileri Pers topraklarını işaret eder, kimileri Arap Yarımadası’nı, kimileri ise Çin’i.
Ancak elimizde güçlü bir ipucu var.
İçindekiler listesi: Son derece kısa ve yalın; badem, bal, şeker ve yumurta akı.
Zamanla fıstık, ceviz, fındık, kuru meyveleri ve çikolata da eklenmiş olsa da, temel reçete bu dört malzeme etrafında döner.Bu sade ama yoğun bileşim, torrone’un Avrupa’ya Orta Doğu’dan ulaştığını neredeyse kesin kılar.
Haçlı Seferleri sırasında mı, yoksa daha erken bir dönemde, Antik Roma’ya ticaret yapan Arap tüccarlar aracılığıyla mı geldiği belirsizdir.
İspanyolca turron, Katalanca torro, İtalyanca torrone, Sardinya dilinde turrone, Portekizce torrao, Filipinler’de turon… Hepsi Latince torrere – “kavurmak” – fiilinden türemiştir.
Bu da bize, bugünkü torrone’un kökeninde, İslam dünyasında özellikle Endülüs’te yapılan ve turun adıyla bilinen bir tatlının bulunduğunu düşündürür.Ne ilginçtir ki, Antik Roma’da da cupedia ya da cuperto adıyla anılan benzer bir şekerleme biliniyor ve dönemin şairleri tarafından övgüyle anılıyordu.
Yani torrone, bir mutfak göçmeni olduğu kadar, Akdeniz’in ortak hafızasına kazınmış bir tat.NOEL TATLISI OLMASININ SEBEBİBugün torrone denince akla ilk olarak Noel gelir.
Özellikle İspanya’da – Alicante ve Toledo başta olmak üzere – ve İspanyol sömürge geçmişi olan Latin Amerika ülkelerinde, hatta Filipinler’de Noel sofralarının vazgeçilmezidir.İtalya’da ise torrone, bölgesel kimliklerin aynası gibidir.
Sicilya’da renkli ambalajlı torroncini’leriyle ünlü Condorelli; Calabria’da Bagnara ve Taurianova; Abruzzo’da L’Aquila’daki Le Sorelle Nurzia ve Guardiagrele’de tarçın ve meyveli özgün reçetesiyle Pasticceria Lullo; Sardinya’da son derece yapışkan ve yoğun tatlısıyla bilinen versiyonlar… Ve elbette Cremona.CREMONA VE BİR EFSANENİN DOĞUŞULombardiya’nın müzik kenti Cremona müthiş kemancı Stradivarius’un memleketi olmasının yanı sıra torronenun en güçlü simgesel merkezidir.
Burada sıkça keman biçiminde yapılan torronelar, kentin müzikal mirasıyla tatlı bir bağ kurar.
Torrone’un Cremona’daki tarihine dair en eski belgeler, 13. yüzyılda Kutsal Roma-Germen İmparatoru II.
Friedrich dönemine uzanır.
Çok kültürlü, çok dilli ve son derece entelektüel bir hükümdar olan Friedrich, kenti tam 16 kez ziyaret etmiş, yanında Arap mutfak kültürüne hâkim Sicilyalı aşçılarını da getirmiştir.
O dönem yapılan torronelarda yumurta akı yoktur; dolayısıyla daha sert ve kırılgan imişler.
Ancak yerel efsane, asıl “doğum anını” 1441 yılına tarihler.
Francesco Sforza ile Maria Bianca Visconti’nin 25 Ekim’de San Sigismondo Manastırı’nda gerçekleşen düğünü için, saray pastacıları özel bir tatlı hazırlar.
İlham kaynağı ise hemen yanı başındaki Torrazzo – Cremona Katedrali’nin 112 metreyi aşan, Orta Çağ Avrupa’sının en yüksek çan kulelerinden biri.
İşte torrone’un kule biçimi ve adı, bu düğünle birlikte kentin simgesine dönüşür.Bugün her yıl Kasım ortasında düzenlenen La Festa del Torrone, bu hikâyeyi canlı tutar.
Düğün alayı yeniden canlandırılır; müzisyenler, sancaktarlar ve nedimeler eşliğinde Maria Bianca Visconti, Francesco Sforza’ya doğru yürür.
Tatlıyla tarih, sokakta buluşur.Cremona’nın en ünlü torrone markalarından biri olan Sperlari, 1836’da Enzo Sperlari tarafından kurulmuş, bir dönem İtalya Kraliyet Ailesi’nin resmî tedarikçisi olmuştur.
Bugün hâlâ tarihi mağazasında bu mirası sürdürür.İtalyan torrone’ları, İspanyol muadillerine göre genellikle daha az kuruyemiş oranına sahiptir.
Dokuları büyük çeşitlilik gösterir, duro (sert ve kırılgan) ile morbido (yumuşak ve çiğnenebilir) arasında geniş bir yelpaze vardır.
Aromalar ise çağdaş damak zevkine göre zenginleşmiştir: limoncello, rom, kahve, vişne, hindistancevizi, böğürtlen, likör, vanilya… Hatta bazıları çikolataya batırılır.Benevento’nun ünlü Torrone di Benevento’su ise tarihsel adıyla Cupedia olarak bilinir.
Fındıklı versiyonu daha ufalanan yapıdayken, bademli olanı yumuşaktır.
Bu tatlının kökeni Roma öncesine kadar uzanır ve kimi tarihçilere göre Cremona ile arasındaki benzerlikte yine II.
Friedrich’in payı vardır.Torrone, yalnızca bir şekerleme değildir.
Balın, bademin ve zamanın birleştiği; Arap mutfağından Orta Çağ saraylarına, Noel sofralarından modern festivallere uzanan bir kültür köprüsüdür.
Serttir ama kırılgandır; yapışkandır ama kalıcıdır.
Tıpkı gastronomi tarihinin kendisi gibi.Bir dilim torrone, bazen bir tariften çok daha fazlasını anlatır: göçü, ticareti, kültürel etkileşimi ve insanlığın ortak tat hafızasını.İspanya’da yılbaşı dönemi tatlıları bölgesel çeşitlilik gösterir – bazıları tüm ülkede yaygındır (özellikle turron, polvorones ve mantecados), bazıları ise belirli bölgelere özgüdür.
Genellikle Nochebuena (24 Aralık), Nochevieja (31 Aralık) ve özellikle Reyes Magos (6 Ocak Üç Krallar Günü) sofralarında yer alır.
Başkent Madrid’de ulusal tatlılar baskın, çünkü başkent karışım bir mutfak kültürüne sahip.
Turron İspanya’nın en ikonik Noel tatlısıdır.
Bademli nuga diyebilirz.
İki ana çeşidi var.
Turron duro (sert, Alicante tarzı) ve Turron blando (yumuşak, Jijona tarzı).
Çikolatalı, yumurtalı modern varyasyonlar da var.“Polvorones” veya “Mantecados” ise bademli, tarçınlı veya limonlu tatlılar bütünüdür. “Polvo” (toz) gibi ağızda erir diye polvoron denir.
Endülüs kökenli ama tüm İspanya’da Noel kutularında satılır.
Kek – kremalı, şekerlenmiş meyveli, içinde sürpriz figür (kralı bulan taç giyer, baklayı bulan ödeme yapar!
Madrid pastanelerinde (örneğin Antigua Pastelería del Pozo) harika yapılır.Bask Bölgesi ise özellikle San Sebastian / Donostia mutfağı tatlılarda da sofistikedir.
Pantxineta (veya Panchineta); San Sebastian’ın ikonik pastası – milföy hamuru, krema ve bademle dolu, pudra şekerlidir.
Casa Otaegui gibi tarihi pastanelerde ünlü.
Diğer Bask tatlıları ise Intxaursaltsa (ceviz kreması), Goxua da görülür, ama pantxineta yılbaşı civarı daha popülerdir.Endülüs’te Mağribi etkisiyle baharatlı ve kızartılmış tatlılar baskındır.
Pestinos, bal veya şekerle kaplı kızarmış hamur – anason, susam ve portakal aromalı.
Özellikle Sevilla ve Cordoba’da Noel vazgeçilmezidir.
Alfajores (bademli silindir şekerlemeler), Roscos de vino (şaraplı halka kurabiyeler) de meşhur.
Barselona merkezli Katalonya’da (Catalunya) “Panellets” isimli badem ezmesi (marzipan) topları, çam fıstığı,Hindistan cevizi veya kirazla kaplıdır.
Turron (crema catalana tarzı varyasyonlar), Neules (ince wafer rulolar) ve Coca de Navidad da görülür.
Szaloncukor (Macarca’da “salon şekeri” anlamına gelir – szalon: salon/parlour, cukor: şeker), Macaristan’ın Noel (Karacsony) döneminin vazgeçilmez geleneksel tatlısıdır.
Genellikle fondan (yumuşak şeker kütlesi) bazlı, çikolata kaplı, çeşitli dolgulu (marzipan, fındık kreması, hindistan cevizi, meyveli vb.) küçük şekerlemelerdir.
Renkli, parlak folyo kağıtlara (genellikle püsküllü uçlu) sarılır ve Noel ağacına asılarak hem süs hem de yenilebilir tatlı olarak kullanılır.
Aynı şekerler Slovakya’da “salonky”, Romanya’da “bomboane de pom” olarak bilinir ve Orta Avrupa’da yaygındır.
Kökeni 14.-19. yüzyıl Fransa’sına dayanır, “Bonbon de salon” (salon şekeri) olarak başlayan fondan şekerlemeler.
Almanya üzerinden (Salonzuckerl olarak) 19. yüzyılda Macaristan’a gelir. 1891’de Macar-Fransız şef Hegyesi Joseph tarafından “szaloncukor” adı verilir.
Çünkü zengin evlerin salonlarında (szalon) misafirlere ikram edilirdi. 20. yüzyılda Gerbeaud, Stühmer gibi ünlü Macar çikolatacıların fabrikalarında seri üretim başlar. 2024’te Hungarikum (Macar kültürel mirası) statüsü alır – tamamen Macar ikonuna dönüşmüştür.Günümüzde onlarca çeşit var.
En sevilen markalar Szamos, Stühmer, Milka vb.
Macar ailelerde Noel hazırlığının parçasıdır, çocuklar gizlice ağaçtan alıp yer, ambalajı bozmadan geri koyar (klasik bir aile oyunu).Portekiz’de Noel (Natal) ve Yılbaşı dönemi tatlıları oldukça zengin ve gelenekseldir – genellikle Consoada (Noel arifesi yemeği) veya Janeiras (yeni yıl kutlamaları) sofralarında yer alır.
Birçoğu kızartılmış hamur işleri, baharatlı kekler ve şekerli meyvelerden oluşur.
Bölgesel çeşitlilik çoktur (kuzey, güney, Madeira, Azores farklılık gösterir).
Bolo Rei (Kral Kek) Portekiz Noel’inin en ikonik tatlısıdır.
Yuvarlak, delikli (taç şeklinde) meyveli kek; kuru meyveler (üzüm, portakal kabuğu), fındık, badem ve şekerlenmiş meyvelerle doludur.
Kökeni Fransız “Galette des Rois”e dayanır, ama Portekiz’de 19. yüzyılda popülerleşir.
Yılbaşı’na kadar yenir, pudra şekeriyle kaplı.Filhos / Filhoses… Kızarmış hamur çörekleri – portakal kabuğu, tarçın ve bazen kabakla aromalandırılır, şeker veya bal serpilir.
Bence hafif ve bağımlılık yapıcıdır, Noel pazarlarında sıcak yenir.Sonhos (Rüyalar) … Portekiz’e giderseniz, özellikle Lizbon veya Porto’daki pastanelerde veya Noel pazarlarında bu tatlıları tadın – genellikle sıcak şarap (vinho quente) eşliğinde!
Balkan ülkelerinde Christmas ve Yılbaşı dönemi tatlı gelenekleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun ortak mirası sayesinde büyük benzerlik gösterir – şerbetli tatlılar (baklava, tulumba, kadaif) baskındır.
Ancak her ülkenin kendine özgü ritüelleri ve varyasyonları vardır.
Genellikle aile sofralarında bolca hazırlanır, misafirlere ikram edilir ve bereket simgesi olarak görülür.
Geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi.
Vasilopita (Aziz Vasil Pastası), Yılbaşı’nın (1 Ocak, Aziz Vasil günü) vazgeçilmezidir.
Portakal aromalı mayalı kek; içine madeni para gizlenir – bulan kişiye yıl boyu şans getirir.
Pudra şekeriyle kaplanır.Bulgaristan’da ise baklava ve “Tolumbichki” (Tulumba benzeri) yenir.Sırbistan, Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Karadağ’da yine baklava (çeşitli şekillerde: rulo sarma “saraglia” veya “gnezda” yuvaları, Tulumba ve Kadaif/Künefe: Cevizli, fıstıklı baklava en yaygın; tulumba kızarmış şerbetli çubuklar.
Bosna’da “hurmasice” (hurma şeklinde kurabiye) de popüler.
Cozonac ise cevizli, kakao veya lokumlu doldurulmuş örgü şeklinde tatlı ekmek/kek.
Noel ve yılbaşı sofralarında zorunlu; bazen Türk lokumu (rahat lokum) dolgulu.Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova’da yine baklava, tulumba, kadaif ve sheqerpare (şekerpare) baskın.
Arnavutluk’ta “ballokume” (mısır unlu kurabiye) gibi yerel tatlılar da eklenir.Balkanlar’da yılbaşı tatlıları genellikle ev yapımı olur, aile büyükleri tarafından hazırlanır ve komşulara dağıtılır – paylaşım ve bolluk vurgulanır.
Osmanlı/Türk etkisiyle şerbetli tatlılar ortak, ama Hristiyan geleneklerinde (Yunan, Sırp, Bulgar) şans getiren para gizleme ritüeli yaygındır.TATLIDAN VAZGEÇMEDEN HAFİFLEMEKYazının sonunda hem okurlara hem de kendime bir öğüt koyayım: Yılbaşı ve tatlı arasındaki bağ koparılamaz.
Ancak son yıllarda rafine şekerli tatlılara daha bilinçli alternatifler öne çıkıyor.
Kuru incir, kayısı ve hurma hem doğal şeker içerikleri hem de lif katkılarıyla öne çıkıyor.
Yoğurtla, baharatlarla ya da bir parça bitter çikolatayla buluşturulan kuru meyveler, yılbaşı tatlılarına daha dengeli ve çağdaş bir yorum getiriyor.
Tatlıdan vazgeçmeden hafiflemek mümkün.Yemek Araştırmacısı ve Yazarı A.
Nedim AtillaOdatv.com