Haber Detayı
Çelik: 2026 yılında ihracat hedefimiz 43 milyar dolar
Kasım ayında ticari araç ihracatında yüzde 100’leri aşan artışlarla ivme kazanan otomotiv sektörü, 2025 yılını 41 milyar doların üzerinde ihracatla kapatmayı hedefliyor. OİB Başkanı Baran Çelik, güçlü seyrin 2026’ya taşınacağını belirterek, gelecek yıl için 43 milyar dolarlık ihracat hedefi açıkladı.
Nezaket ÇETİN Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, kasım ayında otomotiv ihracatında yakalanan yüzde 16’lık artışı değerlendirerek, Türkiye otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatının 3 milyar 752 milyon dolara ulaştığını söyledi.Yılın bitmesine bir ay kala ocak–kasım döneminde ihracatın yüzde 12 artışla 37 milyar 765 milyon dolara yükseldiğini belirten Çelik, bu güçlü performansın 2026’ya taşınmasının temel hedefleri arasında yer aldığını ifade etti. 2026 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Çelik, sürdürülebilir ihracat artışını temel öncelik olarak gördüklerini vurgulayarak, “2026 yılı için hedefimiz bu yılın üzerine çıkarak 43 milyar dolarlık ihracat seviyesine ulaşmak” dedi.“Türkiye ticari araç üretiminde Avrupa’nın merkezlerinden biri”Ticari araç ihracatının stratejik önemine dikkat çeken Çelik, Türkiye’nin ticari araç üretiminde Avrupa’nın en önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade etti.
Bazı yıllarda Türkiye’nin, bazı yıllarda ise İspanya’nın üretimde liderliği üstlendiğini belirten Çelik, ticari araçların toplam otomotiv ihracatının yaklaşık dörtte birini oluşturduğunu söyledi.Avrupa pazarındaki büyüme ve daralmaların ticari araç ihracatına doğrudan yansıdığına işaret eden Çelik, Ford Otosan, Tofaş, Mercedes-Benz ve MAN gibi büyük üreticilerin son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımların sektör açısından önemli bir güven unsuru oluşturduğunu vurguladı.
Yeni nesil ve elektrikli araç yatırımlarıyla birlikte Türkiye’nin ticari araç üretimi ve ihracatındaki güçlü konumunun önümüzdeki yıllarda daha da pekişeceğini belirtti.Binek otomobilde dalgalı seyirBinek otomobil ihracatında aylık bazda dalgalanmalar yaşandığını ifade eden Çelik, en güçlü pazarın Fransa olduğunu söyledi.
Kasım ayında Fransa’ya binek otomobil ihracatının yüzde 12 artışla 252 milyon dolara ulaştığını belirten Çelik, İspanya’ya yüzde 25, Birleşik Krallık’a yüzde 92, Almanya’ya yüzde 40, Romanya’ya yüzde 287 ve Fas’a yüzde 23 artış sağlandığını açıkladı.Buna karşılık İtalya, Polonya, Belçika, İrlanda, Hollanda ve Portekiz pazarlarında düşüşler yaşandığını belirten Çelik, binek otomobil ihracatında model ve talep bazlı aylık dalgalanmaların normal olduğunu ifade etti. 2025 yılı genelinde binek otomobil ihracatının yüzde 5–6 artışla yaklaşık 12,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.“2025’i 41 milyar doların üzerinde kapatacağız”2025 yılı için 39 milyar dolar olarak belirlenen ihracat hedefinin aşılacağını belirten Çelik, ocak–kasım döneminde yaklaşık 37,8 milyar dolarlık ihracata ulaşıldığını söyledi.
Euro–dolar paritesindeki olumlu seyrin ihracatı desteklediğini ifade eden Çelik, mayıs ayında yaklaşık 4 milyar dolarla tarihi rekor kırıldığını, yılın son çeyreğinde ise aylık ortalamanın 3,7 milyar doların üzerinde seyrettiğini kaydetti.
Çelik, 2025 yılının 41 milyar doların üzerinde ihracatla tamamlanacağını açıkladı.“2026’da düşük karbon, yüksek teknoloji odaklı dönüşüm”Baran Çelik, 2025’te küresel belirsizliklere rağmen elde edilen güçlü ihracat performansının, Türk otomotiv sektörünün dayanıklılığını ortaya koyduğunu belirterek, 2026 ve sonrasında daha az karbon, daha fazla teknoloji ekseninde bir dönüşüm hedeflediklerini söyledi.OİB olarak bu süreci yalnızca üretim artışı değil, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve inovasyonun merkezde olduğu yeni bir sanayi fazı olarak ele aldıklarını vurgulayan Çelik, OSEP, SKDM eğitimleri ve Yeşil Dönüşüm UR-GE projeleriyle firmaların yeşil dönüşümüne destek verdiklerini ifade etti.
Avrupa’nın yanı sıra ABD, MENA, Rusya, Orta Asya ve Latin Amerika gibi pazarlarda yürütülen çalışmalarla pazar çeşitliliğini artırmayı hedeflediklerini kaydeden Çelik, 2026’da Türk otomotiv sanayisini küresel rekabette kalıcı ve yüksek katma değerli bir konuma taşımayı amaçladıklarını dile getirdi.
Bursa iş dünyası: Zor yıldan dönüşüm arayışınaKüresel ölçekte savaşlar, ticaret politikalarındaki sertleşme ve jeopolitik risklerin damga vurduğu 2025 yılı, Bursa iş dünyası için de zorlu bir sınav oldu.
Yüksek enflasyon, daralan finansman imkânları ve düşen kârlılıklara rağmen üretim, istihdam ve ihracat çarklarını döndürmeye çalışan Bursalı sanayici ve ihracatçılar, 2026’ya girerken dönüşüm ve reform beklentisini daha yüksek sesle dile getiriyor.Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 2025’in sıkı para politikalarının gölgesinde geçtiğini belirterek, reel sektörün büyük bir sabır ve fedakârlıkla süreci taşıdığını vurguladı.
Yeni yılın “reform yılı” olarak ilan edilmesini önemsediklerini belirten Burkay, finansmandan vergi sistemine, yatırım ortamından mekânsal planlamaya kadar geniş bir alanda değişime ihtiyaç olduğunu kaydetti.TÜGİAD Başkanı Gürkan Yıldırım ise 2025’te yüksek enflasyon ve sıkı finansman koşullarına rağmen ihracatın pazar çeşitliliği sayesinde direncini koruduğunu söyledi. 2026’yı dezenflasyonun belirginleştiği ve yapısal reformların ivme kazandığı bir yıl olarak gördüklerini dile getiren Yıldırım, dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve yapay zekâ destekli ihracat odaklı yatırımlara ağırlık vereceklerini ifade etti.
Tekstil ve hazır giyimden ‘dönüşüm yılı’ çağrısı Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, tekstil sektörünün 2025’te yüksek maliyetler ve kur politikalarının yarattığı baskıyla küresel rekabette zorlandığını ifade etti.
Engin, 2026’da kur politikasının enflasyonla uyumlu hale gelmesi ve üreticilerin uygun finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının hayati önemde olduğunu söyledi.
Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Nüvit Gündemir, ihracatta yaşanan gerilemenin artık yapısal bir dönüşümü zorunlu kıldığını ifade etti.
Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve tasarım odaklı yüksek katma değerli üretimin sektörün yeni yol haritası olduğunu belirten Gündemir, 2026’yı “mutlak bir dönüşüm yılı” olarak tanımladı.Meyve sebze ihracatı için ‘sürdürülebilirlik’ vurgusu Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Özkan Kamiloğlu, özellikle ABD ve Asya pazarlarında yakalanan büyümenin sektörün potansiyelini gösterdiğini ancak yüksek üretim maliyetleri ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların fiyat rekabetçiliğini zorladığını söyledi. 2026’da verimli üretimi önceleyen, dijitalleşme ve otomasyonu merkezine alan politikaların belirleyici olacağını ifade etti.Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Prof.
Dr.
Senih Yazgan da tarımsal üretimde plansızlık, maliyet artışları ve ihracat protokollerindeki gecikmelerin sektörün önündeki temel engeller olduğunu vurguladı.
Avrupa, Rusya ve Uzak Doğu pazarlarında Bursa’nın ihracat potansiyelinin güçlü olduğuna dikkat çeken Yazgan, 2026’da sürdürülebilir üretim planlamasının öncelik olması gerektiğini söyledi.