Haber Detayı
QT, İngiltere’de borçlanma maliyetleri üzerinde ilave baskı yaratıyor mu?
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) bilanço küçültme politikası olarak bilinen QT (niceliksel sıkılaşma) süreci, devlet tahvili arzını artırarak kamu borçlanma maliyetleri üzerindeki etkisi nedeniyle piyasalarda yakından izleniyor.
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) parasal sıkılaşma çerçevesinde sürdürdüğü QT (niceliksel sıkılaşma) politikası, tahvil piyasası üzerinden borçlanma maliyetlerine yansıyan etkileriyle gündemde.
QT kapsamında BoE, bilançosunda bulunan devlet tahvillerini vadesi geldikçe yenilememekte ve belirli programlar doğrultusunda aktif satışlar gerçekleştirmektedir.
Bu süreç, piyasadaki devlet tahvili arzını artırırken, BoE’nin alıcı rolünden çekilmesiyle birlikte fiyatlama mekanizmasında özel sektör yatırımcılarının ağırlığını artırmaktadır.
Artan arz karşısında yatırımcıların daha yüksek getiri talep etmesi, özellikle uzun vadeli tahvil getirileri üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilmektedir.
Uzun vadeli getirilerdeki artış ise Hazine’nin yeni borçlanmalarında daha yüksek faiz maliyeti anlamına gelmektedir.
QT, tahvil piyasası üzerinden sıkılaşma yaratıyor QT, politika faizlerinden ayrı ve tamamlayıcı bir parasal sıkılaşma kanalı olarak değerlendirilmektedir.
Politika faizi sabit kalsa dahi, merkez bankasının bilanço küçültmesi yoluyla piyasadaki likiditenin azaltılması ve tahvil talebinin geri çekilmesi, finansal koşulların sıkılaşmasına neden olabilmektedir.
QT, borçlanma maliyetleri üzerinde yukarı yönlü bir risk unsuru oluşturmakla birlikte, etkisinin büyüklüğü makroekonomik ve mali koşullara bağlıdır.
Bununla birlikte, piyasa aktörleri tahvil getirilerindeki hareketlerin tek başına QT’ye bağlanmaması gerektiğini vurgulamaktadır.
Küresel faiz ortamı, maliye politikasına ilişkin beklentiler ve borçlanma programlarının büyüklüğü, İngiltere tahvil piyasasında belirleyici olmaya devam etmektedir.
Bu çerçevede QT, borçlanma maliyetlerini etkileyen unsurlar arasında önemli ancak tek başına belirleyici olmayan bir faktör olarak değerlendirilmektedir.