SDG için son 9 gün! Suriye’ye 10 Mart çıkarması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, yıl sonuna günler kala ani bir planlamayla Suriye’nin başkenti Şam’a gitti.

Üçlü heyet, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir araya gelirken, ziyaretin merkezinde terör örgütü PYD/YPG’nin çatı yapılanması Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusuna entegrasyonu yer aldı.

Hakan Fidan, mevkidaşı Esad Hasan Şeybani ile düzenlenen ortak basın toplantısında, “SDG’nin çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadığını görüyoruz.” dedi.

MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Suriye Dışişleri Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin Seleme ‘SURİYE’NİN İSTİKRARI TÜRKİYE’NİN İSTİKRARIDIR’ Dışişleri Bakanı Fidan, görüşmelerle ilgili “Verimli görüşmelerde bulunduk.

Bölgesel konular, ikili konular ve Suriye’ye ait konuları stratejik işbirliğimize yakışır şekilde ele aldık.” dedi.

Türkiye’nin Suriye’nin istikrarına verdiği önemi vurgulayan Fidan, “Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarı demektir.

Türkiye olarak Suriye’nin istikrarına verdiğimiz önemi biliyorsunuz.

Bunun için elimizden gelen bütün yardımı ve işbirliğini göstermeye her zaman hazırız.” ifadelerini kullandı.

Fidan, İsrail’in bölgedeki tutumuna da dikkat çekerek, “İsrail’in bölgede yayılmacı politikalar izlemek yerine, bölge ülkeleriyle karşılıklı rızaya dayanan bir anlayış içinde olması bölgenin ve küresel güvenliğin istikrarına katkı sağlayacaktır.” diye konuştu. ‘İLERLEME NİYETİ YOK’ Basın toplantısının en dikkat çeken başlığı SDG oldu.

Fidan, SDG ile Şam yönetimi arasında yürütülen entegrasyon görüşmelerine ilişkin olarak şunları söyledi: “SDG’nin Suriye ordusuna entegresinin diyalog ve uzlaşma temelinde, tüm tarafların lehine olacak biçimde gerçekleşmesi önemlidir.

Ancak SDG’nin çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadığını görüyoruz.

SDG’nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içerisinde yürütüyor olması, Şam ile yürütülen görüşmelerde büyük bir engel teşkil etmektedir.” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ŞEYBANİ: CEZİRE BÖLGESİ DEVLETİNDİR Şeybani de 10 Mart Mutabakatı’na değinerek, “Bu anlaşma Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve birliğini sağlama iradesini yansıtıyor.” dedi.

Şeybani, “Cezire bölgesi Suriye’nin ayrılmaz bir parçasıdır.

Entegrasyondaki her gecikme bu bölgeyi olumsuz etkiliyor ve yeniden imar sürecini aksatıyor.” ifadelerini kullandı.

ŞAM ÖNCESİ SERT MESAJLAR Şam ziyaretinden günler önce Ankara’dan gelen açıklamalarda ton sertleşmişti.

Dışişleri Bakanı Fidan, 18 Aralık’ta yaptığı değerlendirmede, “Yeniden askerî yöntemlere başvurma ihtiyacının ortaya çıkmasını istemiyoruz.

Ancak ilgili tarafların sabrı tükeniyor.” demişti.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de geçen hafta Ankara temsilcileriyle yaptığı basın buluşmasında SDG entegre olmazsa ne olur sorusuna şu yanıtı vermişti:“Biz 2016’dan itibaren Suriye’deki harekâtlarımızı yaparken, ABD de oradaydı, Rusya da oradaydı ve biz yapılması gerekeni hiç kimseye sormadan yaptık ve bitirdik.

Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç olursa gerekeni kimseye sormadan yaparız.” ŞARA İLE GÖRÜŞÜLDÜ Türk heyeti, Şam Uluslararası Havalimanı’nda Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin El Seleme tarafından karşılandı.

Ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşme gerçekleştirildi.

Suriye devlet haber ajansı SANA, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel gelişmelerin ele alındığını duyurdu.

SANA’nın aktardığına göre görüşmede, ekonomik ve ticari işbirliği, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasının ardından ortaya çıkan yeni tablo, istihbarat ve askerî işbirliği, mültecilerin geri dönüşü ve SDG ile Şam yönetimi arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatı masaya yatırıldı.

GÜVENLİK ZİRVESİ Ziyaret kapsamında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra ile de ikili görüşme yaptı.

Millî Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, görüşmede askerî ve güvenlik başlıklarının ele alındığı bildirildi. 10 Mart Mutabakatı sahada karşılık bulmadı ALİ ERDEM KÖZ Suriye hükûmeti ile SDG arasında 10 Mart 2025’te imzalanan 8 maddelik mutabakatın yıl sonuna kadar uygulanması öngörülüyordu.

Ancak aradan geçen yaklaşık dokuz aylık sürede anlaşmanın hiçbir maddesi sahada fiilen hayata geçirilmedi.

Aydınlık’ın Suriye sahasından edindiği bilgilere göre, mutabakat, SDG için zaman kazanma gerekçesi olarak kullanıldı.

Saha kaynaklarına göre SDG, mutabakatın imzalanmasının ardından askerî ve örgütsel yapısını korudu, kontrol ettiği bölgelerde tahkimat faaliyetlerini sürdürdü ve güvenlik mimarisinde herhangi bir çözülmeye gitmedi.

Güvenlik kaynakları, SDG’nin bu süre zarfında dağınık unsurlarını toparladığını, tünel ve savunma hatlarını güçlendirdiğini ve askerî hazırlıklarını sürdürdüğünü aktarıyor.

Aynı zamanda örgütün, bazı dini ve sivil yapılarla temaslarını artırarak sahada yeni denge arayışlarına yöneldiği belirtiliyor.

Şam cephesinde ise bu sürecin, çatışmasız bir dönem yaratarak uluslararası meşruiyet arayışına alan açtığı belirtiliyor.

Bu dönemde Suriye hükûmetinin, ABD ve Avrupa yaptırımlarının kaldırılması, diplomatik temasların artırılması ve uluslararası koalisyonla ilişkilerin yeniden yapılandırılması başlıklarına yoğunlaştığı ifade ediliyor.

Arap aşiretlerinin yoğun olarak yaşadığı SDG kontrolündeki bölgelerde ise mutabakatın uygulanmamasına yönelik rahatsızlığın arttığı ifade ediliyor.

Kaynaklar, entegrasyon sürecinin uzamasının, yerel düzeyde güvenlik ve yönetim sorunlarını derinleştirdiğine dikkat çekiyor.

Saha değerlendirmeleri, entegrasyon sürecinin yalnızca diplomatik açıklamalarla yürütülemeyeceğini, sahada paralel güvenlik yapıları var oldukça mutabakatın uygulanmasının zorlaştığını gösteriyor.