Lütfen dikkat

Anadolu Ajansının bir haberi aşağıda özetlenmiştir: “Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinasyonunda, Erzincan Belediyesi ve İl Özel İdaresinin ortak çalışmasıyla yürütülen Toplu Sera Bölgesi Projesi, Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük toplu sera alanı olma özelliğini taşıyor. “Proje ile 32 yatırımcı tarafından 32 seranın kurulması öngörüldü.

Bunların toplam büyüklüğü 350 dekar olacak.

Yatırımcılarımızdan 24’ü şu an sera yatırımlarına başladı ve seraların kurulumu devam ediyor.

Büyük oranda da tamamlandı.

Hatta bazı seralarda ilk güzlük dikimler yapıldı.

İçinde bulunduğumuz serada dikilen marullar 1,5-2 ay içinde hasat edilecek.” Toplu sera alanının bölgedeki istihdama da önemli katkı sağlayacağı belirtilerek, “Proje tamamlandığında sezonda 700 işçinin çalışması planlanıyor.

İlimize sağlayacağı ekonomik getirinin yaklaşık 350 milyon lira civarında olmasını bekliyoruz.

Seralarımızda yılın 9 ayı üretim yapılacak.

Bu üretimi yazlık ve güzlük iki dönem halinde yapmayı planlıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Kesme çiçek üretimine de başlanılacağı dile getirilerek, “Doğu Anadolu bölgemizde ilk kesme çiçek üretimini de gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

İlimizde bu faaliyet ilk kez bu seralarda denenecek.” denildi.

Bölgede her geçen gün sera varlığının arttığı vurgulanarak şunlar kaydedildi: “Son 5 yıl içerisinde sera varlığımız 90 dekardan 600 dekara yükseldi.

Erzincan Toplu Sera Bölgesi Projesi’nin tamamlanmasıyla beraber bu alanı 950 dekara çıkarmayı planlıyoruz.

Hali hazırda devam eden projelerimiz var.

Bunların da tamamlanmasıyla Erzincan’daki sera varlığımızı 1400 dekar olacak.

Böylelikle Erzincan ili sera varlığı yönünden Doğu Anadolu’da birinci sıraya yükselmiş olacak ve sebze üretiminde söz sahibi olma konumunu güçlendirerek devam ettirecek” (Bkz.1).

RİSKLER Sevindirici bir haber kuşkusuz.

Üretim yapılacak, birçok  insana iş  imkânı doğacak.

Girişimciler ve çalışanlar para kazanacak.

Halk taze sebzelere ve güzel süs bitkilerine erişme fırsatı bulacak.

Hayali bile güzel.

Ancak bazı riskler söz konusu.

SERA BÜYÜKLÜĞÜ 350 dekar alanda 32 sera kurulacağı belirtiliyor.

Bunun tamamının kapalı alan olması halinde bile ortalama sera alanı 10,9 dekar çıkar.

Seralarda en uygun (optimal) büyüklük 30 dekardır.

Azami miktar ise 200 dekardır.

Bir günde hasat edilen ürünün bir konteyneri doldurması gerekir.

İşletme büyüdükçe sabit masrafların birim alana düşen miktarı azalır.

Üretim müdürü 10 dekar ya da 100 dekar seraya baksa aynı ücreti alır.

SULAMA SUYU Yeryüzünün derinliklerine inildikçe her 33 metrede sıcaklık 1 santigrat derece artar.

Sıcak suyu bulmak çok zor olmayabilir.

Ama sulamada kullanılacak miktarda kaliteli soğuk su her yerde bulunmaz.

Bu durum iyice etüt edilmeden tesis kurulması doğru olmaz.

Ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi sırasında da oldukça fazla su kullanmak gerekecektir.

YER ALTINA BASMA (REENJEKSİYON) Jeotermal kaynaklarda sonsuz miktarda su yoktur.

Sürdürülebilirliği sağlamak için seralar ısıtılırken oluşan atık suyun tekrar yer altına basılması (reenjeksiyon) gerekir.

Bu işlem için enerji kullanmak ve masraf yapmak icap eder.

İZ ELEMENTLER Jeotermal sularda bor ve benzeri iz elementler bulunur.

Bunlar, belirli yoğunluğu aşınca bitkilere ve hayvanlara zarar veren mineral maddelerdir.

Kontrolsüz olarak doğaya bırakılırsa çok ciddi çevre sorunlarına yol açabilirler.

YÖNETİM Seracılık, özellikle topraksız tarım yapılıyorsa çok hassas bir iştir.

Jet uçağını güvenlik görevlisi uçuramaz.

Sıradan çiftçinin kendi başına yapamayacağı bir iştir.

Yetkin yönetici bulmak zor olabilir.

İyi yönetilmez ise masraflara ve tesise yazık olur.

PAZARLAMA Üreticilerin en büyük sorunu pazarlamadır.

Antalya, Mersin ve İzmir’deki deneyimli ve daha elverişli koşullarda çalışan seracılar para kazanamıyoruz diye feryat ederken, elde edilecek ürünlerin kime ve kaça satılacağı ve kaça mal olacağı iyi hesap edilmelidir.

Hallerde ve semt pazarlarında satmakla tükenmeyecek bir ürün miktarı söz konusudur.

Ürünler uygun fiyatla satılamaz ve elde kalırsa çok yazık olur.

HASTALIK VE ZARARLILAR Anılan bölgede her gün büyük bir araç ve insan trafiği oluşacaktır.

Ciddi önlemler alınmazsa hastalık ve zararlıların bulaşması mümkündür.

Görece dar bir alana bu kadar tesisin sıkıştırılması bulaşma riskini artıracaktır.

BİR ÖNERİ Üretim planlaması ve pazarlama işini yürütecek bir çatı örgütü oluşturulup birlikte hareket edilmesi yararlı olabilir.

Projenin yaratacağı istihdam ve getirinin belirtilenden daha fazla olacağı kanısındayım.

İyi yıllar! 1) https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/dogu-anadolunun-en-buyuk-toplu-sera-alani-erzincanda-kurulacak/3743725