Haber Detayı

Okumayanın yoksulluğu düştü, okuyanın arttı
Sektör haberleri dunya.com
31/12/2025 00:00 (2 saat önce)

Okumayanın yoksulluğu düştü, okuyanın arttı

TÜİK verilerine göre, 2025 yılında göreli yoksulluk oranı azaldı. Fakat eğitim düzeyinde yoksulluk yön değiştirdi. 2006- 2025 arasında bir okul bitirmeyenlerde yoksulluk oranı yüzde 23, lise altı eğitimlilerde yüzde 9,1 azaldı. Lise ve dengi okullarda yoksulluk yüzde 38,2, yükseköğretimde ise yüzde 279 yükseldi.

Türkiye’nin 2025 yılına ilişkin yoksulluk tablo­su ortaya çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri­lerine göre, 2025 yılında göre­li yoksulluk oranı azaldı. 2024 yılına göre, TÜİK verileri eş­değer hanehalkı kullanılabi­lir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirle­nen yoksulluk oranı 2025 yılın­da 0,6 puan azalarak yüzde 13,0 oldu.

Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yok­sulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda yi­ne 0,6 puan azalarak yüzde 20,6 olarak gerçekleşti.Böylece Tür­kiye’de yoksulluk 2005’ten be­ri en düşük seviyeye ulaştı.

Fa­kat TÜİK verilerinde eğitim ora­nına göre yoksulluk oranları da dikkat çekti.

Okumayan kesimin yoksulluk oranında hızlı bir dü­şüş görülürken, lise ve üstü ke­simde artış kaydedildi.

Uzun yıl­lardır yoksullukla mücadelede en güçlü araçlardan biri olarak görülen eğitimin, son dönemde verilere göre rolü zayıfladı.

Fa­kat yoksullukta en büyük pasta hala okumayan kesimde.Okumayanların maddi özgürlüğü daha fazlaTÜİK medyan gelirinin yüz­de 50’si baz alınarak hazırlanan yoksulluk oranları, özellikle li­se ve yüksek öğretim mezunla­rı arasında belirgin bir şekilde arttı.

Diplomanın tek başına bir refah artışı olmadığı da görüldü. 2006 yılında bir okul bitirme­yenlerde yoksulluk oranı yüzde 30,9 seviyesindeydi.

Gelinen yıl­lara oranla bu seviye kademe ka­deme düştü.2015’te yüzde 25,8’e kadar gerileme kaydedilirken, TÜİK verileri 2025’te bir okul bitirmeyende yoksulluğun yüz­de 23,8’e kadar düştüğünü orta­ya koydu. 2006-2025 arasında yani 19 yılda bir okul bitirme­yenlerde yoksulluk oranında­ki yüzde 23 düşüş dikkati çek­ti.

Lise altı eğitimlerde de ben­zer bir tablo izlendi.

Ama hiçbir okul okumayanlar kadar yüksek olmadı. 2006-2025 arasında bu grupta yoksulluk oranı yüzde 14,3’ten yüzde 13’e kadar indi. 19 yıllık fark ise yüzde 9,1 düşüş yö­nünde oldu.Eğitim seviyesi arttıkça tablo tersine döndüFakat eğitim seviyesi yüksel­dikçe tablo tersine döndü.

Lise ve dengi okullarda yoksulluk­ta artış görüldü.

En büyük fark ise yükseköğretimde oldu.

Li­se ve dengi okul mezunlarında yoksulluk oranı 2006’da yüz­de 5,4 iken, 2015’te yüzde 5,6’ya çıktı.2020’de her ne kadar bu oran yüzde 8,6 seviyesine gel­se de 2025’te yüzde 7,5’e gerile­di. 2006-2025 arasında bu fark yaklaşık yüzde 38’lik bir bozul­maya işaret etti.

Asıl patlama ise yükseköğretim mezunların­da yaşandı.

Üniversite mezun­ları arasında yoksulluk oranı 2006’da yüzde 0,7 iken, 2025’e kadar kademe kademe yükseldi.2010’da yüzde 1’i buldu. 2015’te yükseköğretimde yoksulluk ora­nı yüzde 1,6’ya ulaştı.

En büyük sıçrama 2015-2020 arasında ol­du. 2020’de yüzde 3,2 olan yük­seköğretim mezunlarında yok­sulluk oranı 2025’te yüzde 2,5’e kadar düştü.

Fakat gelinen 19 yılda (2006-2025) yükseköğ­retimde yoksulluk oranı yüzde 279’a yakın artış kaydetti.

Oran­sal olarak bakıldığında bu, yak­laşık üç katlık bir artış anlamı­na geldi.Tek kişilik hanelerde daha yavaş azaldıEşdeğer hanehalkı kullanıla­bilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksul­luk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puanlık azalış ile yüzde 6,2 ola­rak gerçekleşti.

Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak be­lirlenen yoksulluk sınırına gö­re hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,2 puan­lık azalış ile yüzde 28,7 oldu.Ha­nehalkı tipine göre eşdeğer ha­nehalkı kullanılabilir fert med­yan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; çekir­dek aile bulunmayan birden faz­la kişiden oluşan hanehalkların­da yoksulluk oranı bir önceki yı­la göre 6,9 puan azalarak yüzde 3,9, tek kişilik hanehalklarında ise 1,1 puan azalarak yüzde 5,4 oldu.

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane­halklarının yoksulluk oranı 0,4 puan azalarak yüzde 17,5, tek çe­kirdek aileden oluşan hanehalk­larının yoksulluk oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 12,9 oldu.En yüksek göreli yoksulluk oranı Doğu Trakya’da2025 yılı sonuçlarına göre sü­rekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 13,6 oldu.

İBBS 2.

Düzey bölge­lerinin her biri için eşdeğer ha­nehalkı kullanılabilir fert med­yan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksul­luk oranının en yüksek oldu­ğu bölgeler; yüzde 14,5 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli), yüzde 14,3 ile TR82 (Kastamo­nu, Çankırı, Sinop) oldu.

Göre­li yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2.

Düzey bölgeleri ise yüz­de 4,6 ile TRC2 (Şanlıurfa, Di­yarbakır), yüzde 6,3 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tun­celi) oldu.Medyan gelirin yüz­de 50’sine göre hesaplanan yok­sullukta kalma süresi incelen­diğinde, dört yıl boyunca (panel süresince) fertlerin yüzde 10,3’ü bir yıl, yüzde 6,8’i iki yıl, yüzde 4,1’i üç yıl, yüzde 3,9’u ise dört yıl yoksullukta kaldı.

Nüfusun yüzde 75,0’ı ise dört yıl boyun­ca hiç yoksulluk sınırının altın­da kalmadı.

Geçen yıla göre ko­nut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödeme­si olanların oranı 0,4 puan aza­larak yüzde 56,4 oldu.

Nüfusun yüzde 5,0’ına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 37,7’sine bi­raz yük getirdi, yüzde 13,7’sine ise çok yük getirdi.Sabit telefondan vazgeçtik makine ve otomobile koştuk2006-2025 döneminde tek­noloji ve beyaz eşya sahipliği de hızla arttı.

Cep telefonu gelişi­mi ve evden yalın internet dö­nemi yükseldikçe sabit telefon­lardan vazgeçtik. 2006’da yüzde 80,2 olan sabit telefon sahipliği 2025’te yüzde 3,6’ya kadar indi.

Toplam düşüş oranı yüzde 95,5 oldu.

Teknolojideki gelişim sa­bit telefon sahipliğini vurdu fa­kat bilgisayar çağında artış oldu­ğunu da ortaya koydu. 2006’da bilgisayar sahipliği oranı yüzde 19,6 iken 2025’te bu oran yüzde 45,5’e çıktı. 2006–2025 döne­minde bilgisayar sahipliğindeki artış yüzde 132,1 olarak kayıtla­ra geçti.Bir diğer dikkat çeken eşya ise beyaz eşya. 2006 yılın­da bulaşık makinesi sahipli­ği yüzde 26,2 idi.

Türkiye’ye her ne kadar 1960’lı yıllarda gelse de yaygınlaşması biraz zaman al­dı. 2025’te bulaşık makinesi sa­hipliği oranı yüzde 87,3’e kadar çıktı.

Böylece 19 yılda bulaşık makinesi sahipliği oranı yüzde 233’ün üzerinde yükseldi.

Oto­mobil sahibi olanların oranı 2006’da yüzde 28,8 iken, 2010’da yüzde 31,4 oldu. 2015’te yüzde 42,3’e yükselen oran, 2025’te yüzde 54,3 seviyesine ulaştı.

Otomobil sahipliğinde 2006– 2025 dönemindeki artış yüzde 88,4 olarak hesaplandı.Ev sahipliği oranı düştü kiracı sayısı arttıTÜİK verilerine göre kurumsal olmayan nüfusun konut ve dayanıklı tüketim mallarına sahiplik yapısı da 2006-2025 döneminde belirgin bir değişim yaşadı.

Verilere gelinen 19 yılda ev sahipliği oranının düştüğünü ortaya koyarken, kiracı sayısının da arttığını gösterdi. 2006 yılında Türkiye’de en sahibi olanların oranı yüzde 60,9 seviyesindeydi. 2015’e kadar bu oran yüzde 60 seviyesinde seyretti. 2025’te bu oran yüzde 57,1’e kadar geriledi. 19 yıllık süreçte en sahipliği oranında 6,1 puanlık düşüş görüldü.Kiracıların oranı ise 2006-2025 döneminde yüzde 23,5’ten yüzde 27’ye çıktı.

Kiracılık oranındaki artış yüzde 14,8 olarak hesaplandı. 2015’e kadar kiracılık oranı yüzde 23 seviyesinde seyrediyordu.

Konutlarda ısı yalıtımı bulunma oranı da 2006’da yüzde 43,4 düzeyindeyken, 2015’e kadar aynı seyir devam etti.

Ancak bu oran 2025’te yüzde 27,9’a kadar indi.

Konut izolasyonundaki gerileme yüzde 35,7 olarak kaydedildi.

İlgili Sitenin Haberleri