Haber Detayı

Çin’in AB yatırımları ihracatımızı olumsuz etkiler
İş dünyası dunya.com
31/12/2025 00:00 (2 saat önce)

Çin’in AB yatırımları ihracatımızı olumsuz etkiler

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Çin sermayesinin AB ülkelerinde şirket satın alarak üretime yönelmesinin, Türkiye’nin Avrupa’ya ihracat yaptığı sektörlerde pazar kaybı riskini artırabileceğini belirtti. Yorgancılar, bu sürecin Türk ihracatı açısından oldukça kritik olduğuna dikkat çekti.

Özlem SARSINEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2025 yılının son meclis toplantısında Türk ihracatçısının önündeki risklere ve 2026 yılına dair bek­lentilere yer verdi.Dünyada ve Avrupa’da büyüme beklentilerinin pozitif yönde ol­duğunu, bunun da Türk ihracat­çısı için olumlu bir gelişme oldu­ğunu söyleyen Yorgancılar, öte yandan Çin’in AB ülkelerine ya­tırım yapıp üretime yönelmele­rinin de Türk ihracatçısının gele­ceğinde riskli bir durum oluştur­duğunu vurguladı.

Yorgancılar bu nedenle Türkiye’nin bir Çin stra­tejisi oluşturması gerektiğini ve Çin’den gelen malların iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade etti.Yorgancılar, “Dünyada ve Av­rupa’da büyüme beklentileri po­zitif.

Hem enflasyonun düşme­si hem de büyüme beklentisinin olumlu olması bizler için artı.

Öte yandan ülkemizin bir Çin strate­jisi olması gerekiyor. 40 milyar dolar mal ithal ediyoruz, 3.8 mil­yar dolar mal ihraç ediyoruz.

Tür­kiye’nin Avrupa’ya ihracat yaptı­ğı sektörlerde Çin sermayesinin AB’de şirketleri satın alıp oraya yatırım yaptığı zaman, bizim o sektörlerde ihracat yapma şan­sımız olmayacak” diye konuştu.Bu durumun Türkiye ihracatını doğrudan etkileyeceğini kayde­den Ender Yorgancılar, “Şu an ih­racat gündeminin en önemli ko­nusu budur.

Oradaki sermaye AB firmalarını satın alıp üretim yap­maya başlarsa pazarı kaybederiz.

Bu nedenle Çin’den gelen malla­rı iyi analiz etmemiz gerekiyor.

Marka bazlı bakıldığında 3-4 ka­lem mal 40 milyar doların büyük kısmını ortaya koyuyor.

Bunu da ayırt etmek lazım.

Bununla ilgili bir çalışma yapıyorum bittiği za­man TOBB’da paylaşacağım daha sonra da bakanlığımıza götürebi­lirim.Örneğin Türkiye’nin top­lam ihracatının ne kadarı Türk markalı ne kadarı da fason olarak yapılıyor?

Çin’deki hesap da aynı.

Bizim cari açığımızın yüzde 40’ı Çin ithalatından oluşuyor.

Bizim bu konunun üzerine ağırlık ve­rip çalışmamız gerekiyor.

Belki de vergi koyarak çözmek gereke­cek ama vergi de tam olarak çö­züm değil.

Bence ortak iş kültürü ile üretimi artırmak daha doğru” dedi.“Önümüzdeki sene de aynı politikalar devam edecek”Enflasyon, faiz ve kurların is­tenen seviyede olmadığına da değinen Yorgancılar, “Yıllardır yüksek faiz, enflasyon ve kur ko­nuşuyoruz.

Kur ve enflasyon iki senedir aşağı doğru gidiyor.

Ara­lık sonu itibari ile enflasyonun maksimum 31 olacağını düşünü­yorum. 31’in altında bir seviyede biteceğini öngörüyorum.

Kur da yükselmiyor, faiz de aşağı iniyor, istenilen seviyede mi, değil.

Ama istenen seviyede olmadığı için önümüzdeki sene de aynı politi­kalar devam edecek.

Yapısal re­formlara odaklanıp bunların çö­zümüyle ilgili hareket edebilir ve karar alabilirsek iyileşme daha hızlı ve istediğimiz düzeyde ola­bilecek” dedi.Son 20 aydır PMI endeksinin 50’nin altında kalan kaldığına da dikkat çeken Yorgancılar, “PMI endeksinin 50’nin altında kalma­sı üretimle ilgili sıkıntıların ol­duğunu gösteren en güzel örnek.

Ama bir avantajımız var, son 7.5 yılın en düşük CDS seviyesinde­yiz.

Şu an CDS seviyemiz 218’ler­de.

Aslında bunu 100’lü seviye­lerin altına düşürdüğümüzde önümüzdeki yıl düşecek olan enf­lasyon ve baskılı kurun netice­sinde Türkiye’ye yabancı serma­ye girebileceği şansının olduğu­nu düşünüyorum” dedi.İhracatçılara ve sanayicilere ti­cari kredi kullanım konusunda da bilgi veren Yorgancılar, bu konu­da şunları söyledi, “Krediye ihti­yacımız oluyor.

Peki nasıl bir kre­di kullanmalıyız?

Birkaç banka­nın genel müdürü ve ekonomiste sordum.

İhracat yapan firmaları­mız için en uygun borçlanma ara­cının Merkez Bankası kaynaklı reeskont kredileri olduğunu söy­lediler.

Başka yerde para arama direkt reeskont kredisini al kul­lan.

İhracat yapanların avantajı bu, 2026 yılında düşük faizi ne­deni ile en uygun borçlanma yön­temi.

Reeskont kredileri bulama­yanlar için de TL kredilerine yö­nelme olabilir.”Faizlerdeki gerileme ticari kredilere yansımadıPolitika faizlerindeki gerilemenin ticari kredi faizlerine yansımadığını da söyleyen Yorgancılar, “Faizler düştü.

Ama düşen faizler kredi faizlerine yansımadı.

Çünkü 38’lik politika faizinin üzerine bankaların işletme giderleri, risk payları, MB karşılıklarını üst üste koyduğunuzda ve bankaların da bir karlılık hedefleri olduğu için 46- 47-48’in altında kredi kullanma imkanımız olmadı.

Şimdi hedef nedir, 2026 yılı sonu itibari ile politika faiz oranının 26 seviyelerine indirilmesi.Bu seviyelere inerse kredi faizleri 34-35 seviyelerine iner.

Şu andaki 47-48 olan faizler 34-35’lere iner.

Bu istenilen faiz oranı değil.

Ama yakaladığımız enflasyonla politika faizi ve buna paralel kredi faizlerini korelasyon yaptığınız zaman bu rakamların ekonomiye uygun olduğunu tespit edersiniz.

İstenilen seviye mi, değil.

Yüksek mi, evet.

Ama kur enflasyon ve faizlerden birinin aşağı ya da yukarı olması sistemi ve bugüne kadar yapılanları tamamen bozar” dedi.

İlgili Sitenin Haberleri