Haber Detayı

Tomris Uyar Öykü Günleri başlıyor ‘Öyküyü yeniden sokaklara taşıyoruz’
Kültür sanat aydinlik.com.tr
28/10/2025 00:00 (2 ay önce)

Tomris Uyar Öykü Günleri başlıyor ‘Öyküyü yeniden sokaklara taşıyoruz’

1 Kasım’da düzenlenecek olan Tomris Uyar Öykü Günleri edebiyatı yeniden hayatın içine taşımayı hedefliyor. Alakarga Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Eşin, ‘Tomris Uyar Öykü Günleri’ni yalnızca bir anma etkinliği olarak değil; öykü üzerine yeniden düşünme tartışma alanı olarak tasarladık.’ dedi

Türk edebiyatının usta kalemlerinden ve çevirmenlerinden Tomris Uyar’ın anısına düzenlenen öykü günleri 1 Kasım’da başlayacak. 4 Kasım’da Bilim Beyoğlu’nda yapılacak ödül töreniyle sona erecek.

Tomris Uyar Öykü Günleri’nde bu yıl onur ödülü ise İnci Aral’a verilecek.

Alakarga Yayınları ve Beyoğlu Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ödül töreninde müzik dinletisi ve drama gösterileri de yer alacak.

Öykü günleri öncesi Alakarga Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Eşin sorularımızı yanıtladı. ‘EDEBİYATIN GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ ARTIRMAK İSTEDİK’ - Tomris Uyar Öykü Günleri hangi fikirle yola çıktı?

Aslında bu fikir, tek bir günün ya da takvime sıkıştırılmış bir anmanın ötesinde doğdu.

Biz “öykü”nün yalnızca bir tür değil, bir düşünme biçimi olduğuna inanıyoruz.

Tomris Uyar da tam olarak bunu temsil eden bir yazardı: gözlemle, sabırla, dilin imkânlarını zorlayarak yaşamı anlatma biçimiyle… Onun edebiyata kattığı çoğulcu sesin, kadın yazarların görünürlüğü ve çağdaş öykücülüğün yenilenmesi açısından hâlâ büyük bir karşılığı var.

Bu yüzden “Tomris Uyar Öykü Günleri”ni yalnızca bir anma etkinliği olarak değil; öykü üzerine yeniden düşünme, tartışma, üretme alanı olarak tasarladık.

Hem genç yazarların hem de usta öykücülerin aynı masada buluşabileceği, kuşaklar arası bir aktarım zemini yaratmak istiyoruz.

Ayrıca edebiyatın kamusal alanda görünürlüğünü artırmak, “öykü”yü yeniden sokaklara, okullara, atölyelere taşımak istedik.

Çünkü Tomris’in yaşarken de yaptığı şey tam olarak buydu: edebiyatı hayatın içine katmak. ‘KADINLAR HÂLA ÖZEL HAYATLARIYLA KONUŞULUYOR’ - Türk edebiyatı tarihinde aslında büyük bir yazar ve çevirmen olan Tomris Uyar hep bir aşk hikâyesinin öznesi olarak tanındı.

Bu magazinleştirme fikir hayatına zarar veriyor mu?

Ne yazık ki evet.

Tomris Uyar’ı çoğu zaman özel hayatı üzerinden tanıyorla,; oysa o, Türk öykücülüğünün modern damarını kuran yazarlardan biridir.

Aşk hikâyeleriyle, ünlü isimlerle birlikte anılması, onun yazınsal üretiminin arka planda kalmasına neden oldu.

Bu durum sadece Tomris’e değil, genel olarak kadın yazarlara da yapılan bir haksızlık.

Kadınlar, ne yazık ki hâlâ kalemleriyle değil, ilişkileriyle, özel hayatlarıyla konuşuluyor.

Biz bu tabloyu değiştirmek istiyoruz.

Tomris Uyar’ın yazı disiplini, dil işçiliği, çeviriyle Türkçeye kazandırdığı yeni anlatım olanakları aslında bir okul niteliğinde.

Onun hikâyelerinde bireyin yalnızlığı, kadın bilincinin gelişimi, kentin dönüşümü, zamanın ruhu ve hatta sessiz bir başkaldırı vardır.

Biz bu öykü günlerinde onun yazılarını magazin perdesinden kurtarıp, ait olduğu yere—edebiyatın merkezine—geri taşımak istiyoruz.

Tomris’in asıl gücü, bir “aşk kadını” değil, bir “dil kadını” olmasında yatıyor.

Bunu hatırlatmak bile, bugünün genç kadın yazarları için büyük bir moral kaynağı.

ÖYKÜ GÜNLERİ EDEBİYAT ŞÖLENİNE DÖNÜŞECEK - Bu yılki öykü günlerinde bizi neler bekliyor?

Bu yıl üç gün boyunca Beyoğlu Bilim ve Sanat Merkezi’nde zengin bir program hazırladık.

Her şeyden önce, öykünün ruhuna uygun biçimde, samimi, katılımcı ve katmanlı bir atmosfer yaratmak istedik.

İlk gün, “Tomris Uyar Öykücülüğü” başlıklı bir panelle açılış yapacağız.

Tomris’in dil anlayışı, öykü tekniği ve çağdaş edebiyattaki etkileri üzerine konuşacağız.

İkinci gün “Kadınlar ve Yazı” temalı oturumlarda çağdaş kadın öykücülerin deneyimlerini dinleyeceğiz.

Aynı zamanda yaratıcı yazarlık ve öykü okuma atölyeleri de olacak.

Masal anlatıcıları, müzik dinletileri, genç yazarların kısa öykü okumaları, okur buluşmaları gibi bölümlerle etkinliği canlı bir edebiyat şölenine dönüştürmek istedik.

Üçüncü günün sonunda ise bizim için çok kıymetli olan Tomris Uyar Öykü Armağanı’nı vereceğiz.

Bu ödül, yalnızca bir başarı göstergesi değil, aynı zamanda öyküye gönül vermiş yazarlar arasında bir dayanışma simgesi.

Bizim için asıl önemli olan, bu üç günün sonunda insanların “öykü” kelimesine biraz daha yakından, biraz daha sevgiyle bakması.

Çünkü edebiyat, ancak okurla paylaşıldığında çoğalır. - Son olarak ne söylemek istersiniz?

Bu etkinlikte bizi destekleyen tüm kurumlara, özellikle Alakarga Yayınları’na ve Beyoğlu Belediyesi’ne teşekkür borçluyuz.

En çok da, Tomris’in mirasını bir aşk hikâyesi değil, bir dil hikâyesi olarak gören herkese.

İlgili Sitenin Haberleri