Haber Detayı
Smart Solar işçilerinden masa çağrısı
Smart Solar’da kadın ve erkek işçiler omuz omuza, pandemi döneminde de hayatlarını riske atarak verdikleri emeklerin karşılığını istiyor. İnsanca yaşayabilecek ücret ve adil çalışma koşulları için işçiler, işveren Halil Demirdağ’ı masaya davet etti.
Kocaeli Gebze’de faaliyet gösteren güneş paneli üreticisi Smart Solar fabrikasında, Birleşik Metal-İş Sendikası’na bağlı işçilerin grevi, 18 günü geride bıraktı.
İşçiler, patronun yüzde 6’lık zam teklifine karşı çıkarak insanca yaşayabilecek bir ücret talep etti.
Kadınların yoğunlukta olduğu fabrikada, grev alanı dayanışmanın ve kararlılığın sembolü haline geldi.
İşçiler, “Patron teşviklerle büyüyor ama bize sefalet ücreti dayatıyor.” diyerek Smart Solar Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ’ı masaya davet etti.
İşçileri ziyaret eden Vatan Partililer, “Teşvikler almış bir patronun fabrikasında üretimi ndurdurulması kabul edilemez.” vurgusunda bulundu. ‘YÜZDE 6’LIK DAYATMAYLA İŞ BARIŞI OLMAZ’ Birleşik Metal-İş Gebze 1 Nolu Şube Sekreteri Faruk Kaya şunları söyledi: “Buradaki arkadaşlar kadınıyla erkeğiyle mücadele içinde.
Ancak bazıları yalnız yaşıyor, bazıları çocuklarını üniversitede okutuyor, bazıları 20-25 bin lira kira ödüyor.
Bu gerçeği, patronun ‘matematik bozukluğuyla’ bizden gizleyemezsiniz.
Onlar ‘2 kere 2, 5 eder’ diyerek paylarını alıyor; biz ‘2 kere 2, 4 eder’ dediğimizde ‘olur mu, 2 kere 2, 2 eder’ diyorlar.
Bu matematikle işçilerin aklıyla oynamaya çalışıyorlar ama örgütlü işçiler artık gerçeği görüyor. “Biz masada makul bir anlaşma talep ettik.
Taslağımız yüzde 75’ti, ancak patronun yüzde 6’lık teklifiyle masada konuşulacak bir zemin kalmadı.
Onlar sadaka politikası yürütüyor.
Buradaki hiç kimse dilenci değil, emeğinin karşılığını isteyen insanlar.
Bize ‘maaşınız asgari ücretin iki katı’ diyorlar.
Asgari ücret normal bir ücret değil.
Asgari ücretle yaşamak imkânsız.
Yoksulluk sınırı 90 bin lira.
Biz bu sınırın altında kaldığımızı bilerek makul bir ücret istiyoruz.
Hiç kimsenin patrona ortak olma niyeti yok, sadece geçinmek istiyoruz.
Bu koşullarda yüzde 6’lık dayatmayla iş barışı olmaz.
Patron ‘Evet, haklısınız, gelin konuşalım.’ dediği gün biz o masadan zaferle kalkarız.” ‘MİLYONLARCA EMEKÇİ ADINA SES ÇIKARIYORUZ’ “Türkiye’deki milyonlarca emekçinin yaşadığı, bu tabloyla aynı.” diyen Şube Mali Sekreteri Mahmut Polat şunları kaydetti: “Bizim grevimiz yerel bir eylem gibi görünse de, Orta Vadeli Program’la işçilere dayatılan düşük ücret ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı verilen bir mücadele. ‘Kemer sıkma politikası’ adı altında yoksulun sırtına yüklenen bu düzenin bedelini yine işçiler ödüyor.
Patronlar, tıpkı Halil Demirdağ’ın aldığı teşviklerle büyümesi örneğinde olduğu gibi, devlet destekleriyle zenginleşirken, işçilere sefalet ücretleri dayatılıyor.
Biz Smart Solar grevcileri olarak sadece kendimiz için değil, milyonlarca emekçi adına da ses çıkarıyoruz. “Burada ayrıca kadın yoğunluğu dikkat çekici.
Bu direniş, 1900’lü yıllarda 1 Mayıs’ı canı pahasına yaratan kadınların başlattığı tarihsel zincirin bir halkası.
Kadınlar hem evde bakım yükünü taşıyor hem de sınıf mücadelesinin öncüsü oluyor. “Ayrıca şu anda 160 bin metal işçisini ilgilendiren, MESS ile Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve HAK-İŞ arasında süren toplu sözleşme görüşmeleri var.
Biz bu grevi, o 160 bin işçinin mücadelesinin de bir parçası olarak görüyoruz.
Buradaki kazanım, tüm metal işçilerinin mücadelesine moral ve yön verecektir.
Birleşik Metal-İş olarak biz hiçbir zaman maceracı olmadık ama mücadeleden de kaçmadık.
Şunu da vurgulamak isterim: Biz grev sevici değiliz.
Ancak bu, grevden korktuğumuz anlamına gelmez.
Eğer patron masaya gelir ve haklarımızı teslim ederse, biz anlaşmaya hazırız.” ‘İKİ YILI SIFIR ZAMLA GEÇİRMEMİZ İSTENDİ’ İş yeri temsilcisi Hasret Kala, mücadele sürecini anlattı, şöyle konuştu: “Haziran ayında başladığımız ikinci toplu sözleşme görüşmelerinde patronumuz Eylül’e kadar bize hiçbir zam öneremeyeceğini söyledi.
Yani iki yıllık dönemi yüzde sıfır zamla geçirmemizi istedi.
Bu teklife tepkimizi gösterince, usulen 3 bin TL seyyanen zam teklif etti.
Bu da yaklaşık yüzde 6’lık bir artışa denk geliyordu.
Eylül ayında yeniden görüştük ama patron ne mali tablo sundu ne de fabrikaya gelerek durumu açıklamak istedi.
Biz de bu bencil tutuma karşı, tüm arkadaşlarımızla tartışarak grev kararı aldık. “Ben 4 yıldır bu fabrikadayım.
Smart Solar 2017’de kurulduğundan beri işçiler burada, ancak maaşların geç ödenmesi, yemek sorunları gibi sıkıntılar hep vardı.
Fabrikada daha önce iki sendikalaşma girişimi başarısız olmuştu. 2021’de biz örgütlendik, fakat 2022’de bir kadın arkadaşımız sendikal faaliyetleri nedeniyle işten atıldı.
Buna karşı 36 saat fabrikayı terk etmeden kendimizi kilitledik.
Taleplerimiz, arkadaşımızın geri alınması ve sendikanın muhatap kabul edilmesiydi.
Bu mücadeleyi kazandık. 2023’te de ilk toplu sözleşmemizi yüzde 93 onayla imzaladık. “Yeni sözleşmede yüzde 75 zam talep ettik ancak makul davranarak greve çıkmadan önce yüzde 50 ile de anlaşabileceğimizi söyledik.
Buna rağmen patron kabul etmedi.
Şimdi yüzde 50 zam ve sosyal haklarda aynı oranda artış istiyoruz.
İlk sözleşmede 4 ikramiye hakkı kazanmıştık.
Patron şimdi yeni işçiler için sıfırdan başlatmayı önerdi.
Bu da içerideki işçileri işten çıkarıp yerlerine düşük ücretli işçi almanın önünü açacak bir teklifti, reddettik.” ‘KADIN, ERKEK OMUZ OMUZA DİRENİYORUZ’ “Fabrikamız kadın yoğunluklu ama erkek arkadaşlarımızı da es geçmemek lazım.” diyen İşyeri Temsilcisi Emine Azak, şöyle sürdürdü: “Onlarla omuz omuza, dayanışma içinde, özverili bir şekilde çalışıyoruz.
Pandemi döneminde, herkes kapanırken biz hayatımız pahasına mesailer yaptık; cumartesi, pazar demeden çalıştık.
Patronun servetine servet kattık ama emeğimizin karşılığını alamadık.
Sonra örgütlendik, sendikamızla birlikte güçlü bir duruş sergiledik.
Buna rağmen patron hâlâ bizi tanımıyor, sürekli ‘Bu sendikayı buraya sokmayacağım.’, ‘Fabrikayı kapatırım.’ gibi tehditlerde bulunuyor. “Oysa patronun KAP açıklamalarında da görüyoruz, sekiz yılda kaç fabrika, kaç santral kurdu, devlet teşvikleri aldı, sürekli büyüdü.
Şimdi de insanları adeta robotlaştırmaya çalışıyor ama biz buna boyun eğmiyoruz.
Kadın arkadaşlarımız çok bilinçli, belki patronlar hâlâ ‘Kadın bilmez, çalışsın, maaşını alsın.’ diye düşünüyor ama yanılıyorlar.
Biz örgütlendikçe, sendikanın verdiği eğitimlerle her şeyin farkına vardık.
Kadın örgütlülüğümüz çok güçlü.
Artık çocuklarımız bile öğreniyor: Grev nedir, neden yapılır, hayır demek ne anlama gelir… “Kadınlar asla yılmayacak.
Patronumuz Halil Demirdağ’a sesleniyorum: Biz buradayız, yılmayacağız.
İş barışını sağlamak için bize bir zeytin dalı uzatın.
Artık görüşelim.” ‘Teşvik üretim için verilir İşçiyle dalga geçmek için değil’ Vatan Partisi Merkez Örgütlenme Bürosu Başkanı Osman Yılmaz, işçilere şöyle seslendi: “Arkadaşlarımız haklı mücadelelerini anlattılar.
İşçinin taleplerinin haklılığı tartışılmaz.
Burada gördüğümüz tablo şu: işçi üretmek istiyor, patron istemiyor.
Zor koşullarda, pandemi döneminde bile üretimi sürdürmek için çaba gösteren işçi, şimdi sadece ekonomik şartlara uygun bir zam talep ediyor.
Buna karşılık patronun tavrı, işçiyle ve emeğiyle dalga geçmek anlamına geliyor.
Bu, ‘ben üretim yapmak istemiyorum.’ demektir. “Teşvikler almış bir patronun fabrikasında üretimi durdurması kabul edilemez.
Teşvik, üretimi artırmak içindir.
Biz sadece fabrikanın sahibine değil, bu teşvikleri verenlere de sesleniyoruz.
Buradaki mücadele sonuna kadar haklı ve işçilerin talepleri makul.
Onlar ‘macera peşinde değiliz, ekmeğimizin peşindeyiz.’ diyorlar.
Patronun da uzatılan bu zeytin dalını alıp masaya oturması gerekir. “İşçiye hakkını verdiğinizde üretim artar, kazanç artar.
Ama bu ücret dayatması üretimi durma noktasına getirdi.
Biz Vatan Partisi olarak bu direniş başarıya ulaşana kadar işçilerin yanında olacağız; onların sesi olacağız ve mücadeleleri zafere ulaşana kadar omuz omuza duracağız.” Vatan Partisi İstanbul İşçi Sendika Bürosu Sekreteri Songül Çağlar da“Emeklerinin karşılığını almak onların hakkı bu yolda yanlarındayız, mücadelelerinde beraberiz.
En başta kadın işçilerimiz bunu başaracak.
Türkiye işçi sınıfının yürüttüğü bütün mücadelelere de örnek olacak.” dedi.