Haber Detayı
TÜRK-İŞ’ten grevdeki Swatch işçilerine destek
Swatch işçileri, düşük ücret ve hak kayıplarına karşı greve devam ediyor. Grevin ikinci gününde ulusal ve uluslararası sendikalar işçileri ziyaret ederek toplu sözleşme hakkının evrensel bir hak olduğunu vurguladı. Üçüncü günde ise TÜRK-İŞ ve şube başkanları ziyarete gelerek işverene seslendi.
Omega Mağazası önünde, İsviçre menşeli Swatch Grup Türkiye’deki grevde olan işçilere destek amacıyla, grevin ikinci gününde ulusal ve uluslararası sendikalar bir araya geldi.
Eylemde “Swatch şaşırma, sendikaya saygı duy” ve “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.
İsveç Sendikalar Konfederasyonu, UNI Avrupa temsilcileri, TÜRK-İŞ, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Vatan Partisi de dayanışma mesajıyla katıldı.
Koop-İş Sendikası öncülüğünde yapılan ortak açıklamada, işçilerin adil ücret, sosyal haklar ve toplu sözleşme hakkı için mücadele ettikleri vurgulandı.
Uluslararası sendika temsilcileri de, sendikal hakların evrensel olduğu mesajını yineledi.
Grevin üçüncü gününde ise TÜRK-İŞ ve şube başkanları, işverene seslenmek için ziyarette bulundu.
Koop-İş Sendikası’nın ortak açıklamasında Mervenur İnan şunları söyledi: “Elimizin emeği, alınterimizin ve hakkımızın mücadelesi için grevdeyiz.
Swatch Grup Türkiye iş yerlerinde yürüttüğümüz toplu sözleşme görüşmelerinde, tüm iyi niyetimize rağmen anlaşma sağlanamamıştır.
İşveren, sözleşmenin yürürlük tarihini 1 Temmuz 2025 olarak dayatarak; hiçbir geçerli nedeni yokken yetki sürecine itiraz ederek yarattığı gecikmenin bedelini çalışanlara ödetmek istemiştir.
İşverenin ücret artışları ve sosyal haklar için verdiği teklif, mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde oldukça düşüktür.
Ayrıca, işveren ofis çalışanlarına zaten düşük olarak teklif ettiği sosyal yardımların büyük çoğunluğunu ve ikramiyelerin verilmemesini önermiştir.
Biz, emeği değersizleştiren düşük ücret tekliflerine ve yok sayılan sosyal haklara karşı durduk.
Biz, çalışanların alınterini küçülten anlayışı reddettik.
Biz, bu adaletsizliği kabul etmedik.
Ofis-mağaza ayrımı olmadan tüm çalışanların hakkını savunduk.
Emeğimizin karşılığını tam ve adil bir şekilde almak istiyoruz.” ‘SENDİKAYA SAYGI DUYUN’ UNI Avrupa Örgütlenme Direktörü Ben Egan şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’a ikinci gelişim, yine bir örgütlenme atölyesi içindi.
Bu haksızlığa karşı mücadele etmeniz bizim için de çok ilham verici.
Bu, yaptığımız işin anlamını da gösteriyor.
Bunlara karşı mücadele etmemiz gerektiğini bize tekrar hatırlatıyor.
Her yıl merkezi komitemiz, sendikalara yaptıkları çalışmalardan dolayı başarı ödülü veriyor.
Ben de Koop-İş ile birlikte onlar adına bu ödülü alacağım.
Ülkenizdeki sendikalaşmanın geleceğini siz şekillendiriyorsunuz.
Şimdi de, daima da danışma diyorum.
Tüm dünyada örgütlenmeye tekrar çağırıyorum.” İsveç Sendikalar Konfederasyonu Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Åsa Tornlund da, “Bugün sizlerle omuz omuza, yan yanayız; çünkü sendika hakkı evrensel bir haktır.
Buna saygı duyulmasını istiyoruz.
Swatch markasına şunu söylüyoruz: Sendikaya saygı duyun ve toplu sözleşmeyi imzalayın.” dedi. ‘ANLAŞMAZLARSA MAĞAZALARIN ÖNÜNDEN GİTMEYECEĞİZ’ TÜRK-İŞ Birinci Bölge Başkanı Halil Faki Erdal da açıklama yaparak şunları söyledi: “Bu evrensel desteklerinden dolayı TÜRK-İŞ adına teşekkür ediyorum.
Türkiye’de maalesef sendikalı olduğunuzda, ekmeğinizi aradığınızda düşman gibi görülüyorsunuz.
Bizler aile geçindiriyoruz, hak ve menfaatlerimizi korumakla mükellefiz.
Sendikalar ve yasalar bunun için var.
Çalışma Bakanlığı’nın vermiş olduğu tespite itiraz ediyorsunuz; insanlar anayasal haklarını kullanıyor diye tehdit ediyorsunuz, sendikadan istifaya zorluyorsunuz.
Toplu sözleşme masasına oturunca, enflasyonun sebebi bizmişiz gibi, bize çok komik rakamlarla geliyorsunuz.
Biz bunları kabul etmiyoruz. “Koop-İş Sendikamız tespit çoğunluğunu aldı.
Swatch ve Omega’da çalışanlar, çocuklarının ve ailelerinin geleceği için bu grevi yapıyor.
Bu grev, bize yasanın verdiği bir özgürlüktür.
Biz grev meraklı değiliz, ekmeğimizin peşindeyiz.
Grev kırıcı olan arkadaşlarımız için de mücadele ediyoruz.
İşvereni, Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar ile toplu sözleşme masasına davet ediyoruz.
Anlaşma taraftarı değillerse gerek Nişantaşı’nda gerek İstanbul’un bütün mağazalarında, TÜRK-İŞ’in 1,5 milyon üyesiyle mağazaların önünden gitmeyeceğiz.
Hakkımızı sonuna kadar koruyacağız.” Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş şu mesajı verdi: “Anayasamız, sendikalaşmayı anayasal bir hak olarak tanımlar.
Ancak Türkiye’de sendikalı olmak, bedel ödemekle eşdeğer.
Bugün sendikalaşma oranımız yüzde 13’lerde.
Sendikalı olmak; hak edilen emeğin karşılığını alabilmek, toplu iş sözleşmesi imzalayabilmek demektir.
Swatch gibi bir dünya markasının, çalışanlarının emeğini vermediği bir toplu iş sözleşmesi dayatması bizler için de kabul edilebilir değildir.
Başlayan grevi sonuna kadar destekliyoruz.
Anayasal hakka saygı gösterin.” ‘Çok sayıda kadın emekçimiz var’ Vatan Partisi Öncü Kadın İstanbul Başkanı Figen Karabulut İlhan şöyle konuştu: “Vatan Partisi de işçilerin yanında; emeğinin karşılığını arayan emekçinin yanındadır.
Swatch, çok sayıda kadın emekçinin görev yaptığı, emek verdiği bir işletmedir.
Türkiye’nin neresinde emek sömürüsü varsa, Vatan Partisi’nin kadın örgütü onların yanındadır.
Çalışanlarımızla dayanışma içindeyiz, onlarla birlikte olacağız.” Aydınlık’a konuşan Koop-iş Sendikası Şube Eğitim Sekreteri Perihan Derindere, “Swatch ve Omega ortak şirketler.
Çalışan işçi arkadaşlarımıza eşit işe eşit maaş vermiyorlar.
Çalışma saatlerinde düzensizlik var, tamamen bir hak kaybı söz konusu.
Biz insanca bir yaşam istiyoruz.
Çalışan arkadaşlarımıza desteğe geldik.
Kadın arkadaşlarımız da yoğunlukta.
Biz de kadınlar olarak kadın arkadaşlarımıza sonuna kadar destek olacağımızı söylemek istiyorum.
Umut ediyorum ki kazanacağız.” ifadelerini kullandı.
Vatan Partisi Swatch işçilerini ziyaret etti Vatan Partisi Ankara’da Swatch çalışanlarını ziyaret ederek desteklerini iletti.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkan Utku Reyhan, “Arkadaşlarımız enflasyonla orantılı ücretler istiyor.
Zaten 1 yıl önce aldıkları zammın kat kat üzerinde enflasyonla karşı karşıya kaldılar ve gelirlerini kaybettiler.
İnsanca davranmak ve adil olmak çok önemli.
Ekonomik şartların yükü emekçinin sırtına yıkılamaz.
Türk işçisinin, mühendisinin alın teriyle kazanılmış 500 milyar dolar yurtdışına kaçırılmış durumda.
İsviçre, İngiltere, Londra’da ve New York bankalarında yatıyor.
Devlet, devlet olsun ve bu kaynakları Türkiye’ye getirsin.
O zaman adil ücret dağılımı ve yeni istihdama alanlar oluşur.” diye konuştu. ‘ENFLASYON ORANINA BİLE YANAŞMIYORLAR’ Koop-iş Sendikası Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Soner Berk, “2024’te başladı yetki sürecimiz; ama işveren mahkemeye gitti ve sürecimizi uzattı.
Tam bir zemine oturttuk, bu sefer de 15 Temmuz’da başlamış gibi gözükelim dedi.
Geri dönük kazançları vermek istemedi; biz de kabul etmedik.
Görüşmelerimiz devam ediyordu, ama süreç tıkandı; biz de grev kararı aldık.
Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Arkadaşlarımızın enflasyonun altında kalmamasını istiyoruz.
Açıklanan gerçek enflasyon bile değil, ama ona da yanaşmıyorlar.” dedi.
Üçüncü günde TÜRK-İŞ İstanbul şubeleri toplandı TÜRK-İŞ ve çok sayıda TÜRK-İŞ’e bağlı sendika işverene seslendi.
Koop-İŞ İstanbul 1 nolu Şube Başkanımız Aziz Hacısalihoğlu şu ifadeleri kullandı: “Daha önce örgütlenen üyelerimizin önce iş koluna itirazları ve mahkeme süreci yaşadık.
Çalışma Bakanlığı’nın verdiği toplu iş sözleşmesini işveren ileri bir tarihe atmak istedi.
Swatch Grup merkezinde çalışanlarla mağazada çalışanlar arasında farklı ücret uygulaması yapıldı; yüzde 5 ile yüzde 15 arasında bir ücret zammı söz konusu oldu.
Biz yabancı sermayenin düşmanı değiliz.
Yatırım yapsınlar, ama kurallarımıza uysunlar.
Demokratik bir ülke, örgütlü bir toplum ile olur.
Ülkemizdeki enflasyon koşulları malum.
Yüzde 5-15 gibi oranların kabul edilmesi mümkün değildir.
Ülkemizin ekonomik koşullarını dikkate alarak işvereni masaya davet ediyoruz.
Vatan Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’a destekleri için teşekkür ederiz.
Vatandaşlara da buralardan alışveriş yaparken hassasiyet göstermelerini, hatta ‘işçilerinizin haklarını verin’ uyarısını yapmalarını istiyoruz. “Toleyis Sendikası Marmara Bölge Başkanı Yusuf Erbaş, Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası Ramazan Palak, Sağlık-İş Sendikası Kadıköy Şube Başkanı Zerrin Ceren, Tekgıda-İş Sendikası Şube Başkanı Turgay Koç, Tümtis İstanbul Başkanı Birol Bozkurt, Haber-İş Sendikası İstanbul Başkanı Muhammet Kaluk, Basın-İş Sendikası İstanbul Şube Sekreteri Zeki Öztürk, Teksif Sendikası Şube Başkanı Mesut Üner, Teksif Sendikası Şube Başkanı Özcan Bahar ve Yol-İş İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Uçar aramızda.
Bu sendikaların arkasında milyonlar var.
Gerekirse milyonlarla geliriz.” ‘VATANDAŞLAR ALIVERİŞ YAPARKEN BİR DAHA DÜŞÜNSÜN’ Yol-İş İstanbul 1Nolu Şube Başkanı Ahmet Uçar şu ifadeleri kaydetti: “Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar’ın ve 60 bin Yol-İş üyesinin selamlarını getirdim.
Direnişiniz direnişimiz, mücadeleniz mücadelemizdir.
Bu mücadele alınteri, ekmek mücadelesidir.
Ülkemizde 13 tane mağazada üst düzey satış yapılıyor; ancak çalıştırdığı işçileri asgari ücrete, hatta daha düşük ücretlere mahkûm etmiştir.
Sendikayı ciddiye almamakta direnen bu işvereni ülkemizdeki vatandaşlara şikâyet etmek istiyorum.
Tüketimden gelen gücünüzü kullanın lütfen.
Emeğe saygısı olmayan bir mağazadan alışveriş yaparken bir daha düşünün.” Teksif Sendikası Şube Başkanı Özcan Bahar da, “Emek hem dinen hem hukuken hem de vicdanen en kutsal değerdir.
Bugün burada şube başkanları düzeyinde katıldık; ama yarın bu eylemler büyüyebilir.
Swatch işverenine sesleniyorum: Emekçinin ve emeğin hakkını bir an önce verin.
Yoksa bu alanları çığ gibi büyüteceğiz.” dedi.