Barrack’tan itiraf: Irak’ı böldük elimizde hiçbir şey kalmadı

Katar’ın başkenti Doha’da “Adalet Eylemde: Vaatlerden İlerlemeye” temasıyla düzenlenen “Doha Forum 2025” devam ediyor.

Forum kapsamında Katar’da bulunan ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli The National News’e konuştu.

Yakın zamanda Irak’a ziyaret gerçekleştiren Barrack, bölgeye ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Barrack, ABD’nin başarısız rejim değişikliği politikalarını itiraf etti. “İran'da iki rejim değişikliği operasyonu yaptık, hiçbiri işe yaramadı.” diyen Barrack, Irak ve Suriye’ye dair de çarpıcı ifadeler kullandı. ‘SDG-YPG-PKK EKSENİNDE ÖZERKLİK KURGULADIK’ “Irak, ABD’nin yanında yer alıyordu, şimdi ne oldu?” sorusuna yanıt veren ABD’li yetkili, “Elimizde hiçbir şey kalmadan ayrıldık.” ifadelerini kullandı.

Barrack, bunun sebebini ise şöyle açıkladı: “Bağdat’ın merkezde olduğu ama petrolün bulunduğu Kürt bölgelerinin bu yapıya dahil olmak istemediği bir model kurduk.

Bu nedenle farklı bir Kürt özerk bölgesi oluşturduk.

Aynısını Suriye’de de yaptık.

SDG-YPG-PKK ekseninde bir özerklik kurguladık.

Kendi kültürleri, dilleri, okulları, yerel askeri güçleri olsun dedik.

Ama bu Balkanlaşmaya neden oluyor.

Yugoslavya’da olduğu gibi.” ‘IRAK MECLİSİ’Nİ İRANLILARA TESLİM ETTİK’ ABD’li diplomat, Irak’taki İran etkisinin nedeni olarak yine ABD’yi işaret etti: “İran yaratılan boşluğu doldurdu.

İran destekli milisler parlamentonun üzerinde güç sahibi oldu.” Irak Başbakanı Şiya es-Sudani’nin “sıfır gücü olduğunu” ileri süren Barrack, Haşdi Şabi’nin parlamentoyu kilitlediğini savundu: “Artık kara harekâtı yok.

Milyarlarca dolar fon yok.

Bağdat’ta 2 milyar dolarlık dev bir elçiliğimiz var.

Ne yapıyorlar?” Irak’ın Hizbullah’ı terör örgütü ilan edip sonra geri adım atmasını ise, “kaos” şeklinde niteledi. ‘FEDERALİZASYON HİÇBİR ZAMAN İŞE YARAMADI’ Barrack, ABD’nin Libya ve Irak’ta aynı hatayı yaptığını söyledi: “Saddam senaryosu Libya’dan farklı değil.

Kaddafi’de yaptığımızın aynısını yaptık: İkiye bölelim dedik, federal yapı dedik.

Hiçbir zaman işe yaramadı.” LÜBNAN: TAMAMEN ÇÖKMÜŞ DEVLET Lübnan’a duygusal bağı olduğunu belirten Barrack, şu ifadeleri kullandı: “Orası zor bir hikâyenin son Hristiyan noktası.

Lübnan tamamen çökmüş bir devlet.” Hizbullah’ın ülke siyasetindeki ağırlığını hatırlatan Barrack, “Mesele silahsızlandırma değil; silahların kullanılmaması üzerine bir düzenleme.” dedi. ‘ŞARA ÇÖZÜMÜN FARKINDA’ Suriye’de yeni yönetimin İsrail’le anlaşmaya hazır olduğunu iddia eden Barrack, “Çözümün parçasının İsrail ile anlaşma olduğunu biliyorlar...

Büyük İsrail teorilerine inanmıyorum.” ifadelerini kullandı. ‘İKİ KEZ BAŞARISIZ OLDUK’ Röportajın en çarpıcı itirafı ise muhabirin “İsrail neden Hizbullah’ı tamamen bitirmedi?” sorusu üzerine geldi.

Barrack şunları söyledi: “Çok teori var.

Rejim değişikliği hiçbir zaman işe yaramadı. 1946’dan bu yana ABD’nin dahil olduğu 90’dan fazla darbe ya da rejim değişikliği girişimi oldu.

Hepsi başarısız.

Patronlarım, Rubio ve Başkan Trump, rejim değişikliği istemiyor.

Bölgesel çözümü, bölgenin yapmasını istiyorlar.

Bu mesele İsrail’in meselesidir, Amerika’nın değil.

Başkan Trump’ın 12 günlük savaşa müdahale ederek bitirmesi tarihseldi.

Ama sonra ‘rejim değişikliği yapacak’ diye damgalanmak istemedi.

İran’da iki kez rejim değişikliğine kalkışıldı, ikisi de başarısız oldu.

Bence hikâye henüz bitmedi.” ‘ADEMİMERKEZİYETÇİLİK BÖLGEDE BAŞARISIZ’ Forum kapsamında Rudaw’a da konuşan Tom Barrack, ABD’nin yıllardır bölgede teşvik ettiği yerinden yönetim/federalizm modellerinin işlemediğini söyledi: “Lübnan’daki mezhepçi düzen işe yaramadı.

Libya’da aynı hatayı yaptık, aynı sonuçla karşılaştık.

Bu bölgenin hiçbir yerinde merkezi olmayan yönetim modeli tutmadı. “Doğru yönetim biçiminin ne olduğuna ben de emin değilim.

Ama bir gerçek var: Buna dış güçler değil, bu bölgenin kendi halkları, aşiretleri ve kültürleri karar vermeli.” BAĞDAT, ABD’Yİ ‘HAYAL KIRIKLIĞINA’ UĞRATTI ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak Hükûmeti’nin Lübnan Hizbullahı ile Yemen’deki Husi hareketinin mal varlıklarını dondurma kararını geri çekmesinden dolayı “hayal kırıklığı” yaşadıklarını açıkladı.

Bakanlık Sözcüsü, Rudaw’ın sorularını e-posta yoluyla yanıtladı.

Sözcü, Bağdat’tan İran yanlısı silahlı gruplara karşı “somut adımlar” beklediklerini belirterek şunları söyledi: “Irak’ın Hizbullah ve Husilerin mal varlıklarını dondurma kararından geri adım atmasından dolayı hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Hizbullah ve Husiler hem bölge hem de dünya için tehdittir.

Tüm ülkeler, topraklarının bu örgütler veya İran’ın diğer vekilleri tarafından eğitim, fon toplama, silah temini ya da saldırı amacıyla kullanılmadığından emin olmalıdır.” ABD’li yetkili, İran bağlantılı grupların Irak ve ABD çıkarları için “tehdit oluşturduğunu” ileri sürerek, Washington’un bu yapıların etkisini azaltmak için Bağdat üzerindeki baskıyı sürdüreceğini ifade etti.

Washington, özellikle geçen yıl ABD askerlerinin konuşlu olduğu üslere yönelik İHA ve füze saldırılarının ardından, Irak hükûmetinden mali yaptırımların uygulanmasını ve silahlı gruplara karşı daha sert önlemler alınmasını talep etmişti.

BAĞDAT KARARI GERİ ALMIŞTI Irak hükümeti, Resmi Gazete'de yayımlanan ve Lübnan Hizbullahı ile Yemen'deki Husi Hareketi'ni “terör örgütü” olarak tanımlayan kararını düzeltti.

Hükümet, isimlerin listeye "sehven" eklendiğini belirterek çıkarılması talimatını verdi.

Irak Merkez Bankası Terörist Varlıklarını Dondurma Komitesi Başkanı Ammar Hamad Halef, Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği'ne gönderdiği "gizli ve çok ivedi" ibareli yazıda, Hizbullah ve Husilerin listeden çıkarılmasını talep etti.

Yapılan açıklamada, “Liste, IŞİD ve El Kaide ile bağlantılı kişi ve kuruluşları kapsamaktadır.

Diğer isimlerin listeye girmesi, metnin incelenmeden yayımlanmasından kaynaklanmıştır.

Hata düzeltilecek ve bu iki oluşum listeden çıkarılacaktır.” denildi.