Haber Detayı
Özgür Özel’den canlı yayında İmamoğlu gafı: O sözler gündem oldu!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı canlı yayında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan söz ederken dil sürçmesi yaşadı. Özel’in İmamoğlu için yanlışlıkla 'Ekrem Erdoğan' ifadesini kullanması gündem oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İlke TV’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlarken dikkat çeken bir dil sürçmesi yaşadı.
Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu sırada, “yolsuzluk” davası kapsamında tutuklanan ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ismini yanlış söyledi.
Canlı yayında “Bizim adayımız belli, Ekrem Erdoğan” ifadesini kullanan Özel, hatasını saniyeler içinde fark etti.
CHP lideri, kısa bir duraksamanın ardından sözlerini “Ee, Ekrem İmamoğlu” diyerek düzeltti.
Yaşanan bu anlık dil sürçmesi, programın ardından sosyal medyada da geniş yankı buldu. 'DEM İLE CHP AYRI DÜŞEMEZ' Özel'in açıklamalarından diğer öne çıkan başlıkları ise şöyle: "Bizim DEM Parti’yle ilişkileri bozma lüksümüz yok bu siyasi çıkarlar açısından değil.
Türkiye’nin ortak geleceği, çözüm umudu, barış umudu, demokrasi umudu, bu baskılardan kurtulma birlikte bir ortak yarına yürümek için DEM ile CHP ayrı düşemez.
Hatta sandıktan ümidi olan kimse birbirinden ayrı düşemez.
Ben 19 Mart, 26 Mart arası, Saraçhane’de otobüsün üstünde aynı anda hem Selahattin Demirtaş’ı hem de Zafer Partisi’nin genel başkanının meselesini söyledim.
Israrla kurtuluş yok tek başına dedik.
Bu bir demokrasi meselesidir.” 'İMAMOĞLU ADAYLAŞTIRILMAZSA...' “İmamoğlu’yla ilgili soruya yanıtım net: Ekrem Başkan’ın meselesi bizim A, B, C, Z planımız.
Sonuna kadar.
Bunun başka bir yorumu yok.
Çünkü aksi bir tartışma, iktidara yakın medyanın özellikle kaşımaya çalıştığı, CHP içinde ayrılık ve belirsizlik var algısına hizmet eder.
Biz bu oyuna gelmeyiz.
Halkın adayını adaylaştırmamayı göze alanlar, bunun hesabını halka verir.
O gün geldiğinde, “Halkın adayını adaylaştıramıyoruz” denirse, bu artık partinin değil halkın meselesidir.
O zaman dönüp halka sorarız: “Sizin adayınızı elimizden aldılar, ne yapacağız?” Halk başka bir yol mu bulur, yeni bir inisiyatif mi alır, yetkiyi geri mi çağırır, bunu bugün kimse bilemez.
Çünkü artık mesele partiyi aşmıştır.
Bu, doğrudan halkın meselesidir.”