Futbol, eğitim ve milli takım

Yusuf Akçiçek çok genç yaşta parlayan yıldızlardan biri.

Fenerbahçe’den Suudi Arabistan’ın El Hilal takımına 22 milyon avro bonservis bedeli karşılığında transfer olmuştu. 2006 doğumlu Akçiçek futbola Galatasaray’ın altyapısında başlamış, antrenmanlara gidip gelmek zor olduğundan Anadolu yakasını tercih etmişti.

Futbol hayali kuran birçok Çinli çocuk için de bu hedef genellikle zorlu bir program içeriyor: Uzun okul günleri, yoğun ders yükü, ardından antrenman tesislerine yorucu yolculuklar, eve geç dönmek ve ödevleri yapmak.

İspanya’nın futbol ligi La Liga tarafından Pekin’de düzenlenen forumda bu konu tartışıldı.

Çin’in iki eski futbolcusu Yang Pu ve Ou Chuliang, genç futbolcuların gelişiminde eğitimin önemini vurguladı.

Eski milli takım kaleci antrenörü ve şu anda Çin Süper Ligi kulübü Yunnan Yukun’un teknik direktörü olan Ou, “Genç oyuncuların çoğu genellikle yeterli dinlenmeden yoksun kalıyor; bu durum ne akademik gelişime ne de etkili antrenmana veya fiziksel sağlığa elverişli değil.

Böyle bir yaşam hem eğitimlerini hem de atletik gelişimlerini baltalıyor” diye konuştu.

OKUL SİSTEMİNE ENTEGRE Ou, futbol antrenmanının okul sistemine entegre edilmesini savundu.

Bu modelde, çocuklar derslerini bitirdikten sonra doğrudan futbol antrenmanına geçiyor, yolculuk yükü ortadan kalkıyor ve dinlenme ve çalışma için daha dengeli bir zaman sağlanıyor.

Çinli teknik adam, “Okullara futbol eğitimini entegre ederek, genç oyuncular üzerindeki yükü önemli ölçüde azaltabilir ve böylece futbolu sadece birkaç yetenekli oyuncu için değil, oynamak isteyen herkes için erişilebilir hale getirebiliriz” dedi.

GENÇLİK GELİŞİMİNİN FELSEFESİ Ou, futbolu okul sistemine entegre etmeye dikkat çekerken, Yang başka bir önemli noktayı olan gençlik gelişiminin amacı ve felsefesi hakkında konuştu.

Şu anda Pekin Guoan FC’de gençlik eğitim direktörü olan Yang, gençlik eğitiminin sadece geleceğin profesyonellerini seçmekle ilgili olmadığını vurguladı.

Zira futbol eğitimi alan çocukların çoğu sonunda profesyonel futbol yerine genel topluma katılacak.

Bu nedenle, gençlik antrenörleri öncelikle eğitimcidir.

Ona göre, iyi bir antrenör, çocukların nasıl düşündüğünü anlamalıdır, çünkü bu çocukların çoğu sonunda profesyonel futbolun dışında yollar izleyecektir.

Antrenörlük sadece futbol tekniğiyle ilgili değil, ergenlere rehberlik etmek, psikolojilerini anlamak ve onları hem spor hem de toplum için hazırlamakla ilgilidir.” İSPANYA ÖRNEĞİ İspanya’nın 2024 Avrupa Şampiyonası ve 2024 Paris Olimpiyatları’nı kazanması da dahil olmak üzere son yıllardaki futbol başarıları, birçok Çinli futbol antrenörünün İspanyol yöntemine uyum sağlamayı düşünmesine yol açtı.

La Liga Futbol Geliştirme Başkanı Juan Florit, La Liga gençlik akademisi mezunlarının 2024-25 sezonunda La Liga maçlarının neredeyse yüzde 20’sinde oynadığını aktardı.

Bu oran diğer büyük Avrupa liglerinden daha yüksek.

Ancak hem Yang hem de Ou, yapısal ve kültürel farklılıklar nedeniyle İspanya modelini Çin’de olduğu gibi kopyalamanın sonuç vermeyeceğini savundu.

Ou, “Amaç İspanya’yı körü körüne kopyalamak değil, onların tutkularından ve metodolojilerinden öğrenmek ve bunu gerçekten Çin’e özgü bir modele uyarlamaktır” dedi.

Yang, kış veya yaz tatillerinde maçları sıkıştırmak yerine daha dengeli bir programın genç oyuncuların uyum yeteneğini artırabileceği için yerel müsabaka sisteminde reform yapılması çağrısında bulundu. “Maçlar, antrenmanın bir aynasıdır.

Sık ve düzenli müsabakalar olmadan, antrenman amaçsız kalır ve gelişmeyi ölçmek zorlaşır” diye konuştu.

MİİLİ TAKIM TARTIŞMASI Son günlerde Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’un bazı açıklamaları gerilime yol açtı.

Ancak Şampiyonlar Ligi’nin beşinci haftasında Belçika’nın Union Saint-Gilloise takımına tek golle mağlup oldukları mücadelenin ardından söyledikleri, hakemlerin konuşulduğu futbol ortamında fazla tartışılmadı.

Buruk, Osimhen ve Jakobs gibi önemli isimlerin milli takımlardan sakat dönmesiyle ilgili olarak “Milli takıma oyuncu gönderiyoruz.

Parasını siz ödüyorsunuz ama milli takımlar oyuncuları daha hor kullanıyor.

Bu da takımları zorlayan unsurlardan biri.” diye konuştu.

Bu sözler futbolda profesyonellik anlayışının hangi noktaya geldiğini gösteriyor.

Oysa Brezilya’nın futbol efsanelerinden Roberto Carlos, milli takım için “Tanrı’dan sonra en kutsal şey!” ifadesini kullanmıştı. ‘TARAFTARI YIKAN HABER’!

Aydınlık gazetesinde geçen hafta “Galatasaraylıları yıkan Osimhen gelişmesi!

Taraftarlar bunu istemiyordu” başlıklı bir haber vardı.

Habere göre Galatasaraylı taraftarlar, milli takımda yaşadığı sakatlıklardan ötürü Osimhen’in milli takıma çağrılmasını istemiyordu.

Türk milli takımı Dünya Kupası’na iki maç uzaklıkta.

Mart ayında Romanya ile play-off oynayacağız.

Bu maçı kazanmamız halinde Slovakya-Kosova eşleşmesinin galibiyle karşılaşacağız.

Okan Buruk, Galatasaray taraftarları ve onlar gibi düşünenler, acaba Inter, Real Madrid veya Juventus’tan Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler veya Kenan Yıldız için benzer açıklamalar yapılsa ne düşünürlerdi?