Haber Detayı
Takip ettiğiniz fenomen, aslında hiç var olmamış olabilir mi?
Sosyal medya dünyasında sayıları her geçen gün artan yapay zekalı influencerlar, markaların yeni gözdesi haline geldi. Hiç yorulmayan, bu dijital karakterlerin arka planındaki devasa ekonomiyi ve insan rakiplerini nasıl bir geleceğin beklediğini uzmanlar anlattı.
Sosyal medya akışınızda gezinirken karşınıza çıkan kusursuz görünümlü bir modelin aslında hiç var olmadığını, sadece kodlardan oluştuğunu fark etmeyebilirsiniz.
Yapay zeka teknolojisi, artık sadece veri analizi yapmakla yetinmiyor; reklamcılıktan sinemaya kadar her alanda markaların "yeni yüzü" haline geliyor.
Özellikle dijital avatarlar, insan influencerların tahtını sallamaya aday görünüyor.
Yorulmayan, hastalanmayan ve her an içeriğe hazır bu dijital karakterler, pazarlama dünyasında yeni bir dönemin kapısını aralıyor.Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Doç.
Dr.
Ömer Aydınlıoğlu, bu teknolojinin sunduğu imkanların heyecan verici olduğunu ancak beraberinde ciddi riskler getirdiğini belirtiyor.
Aydınlıoğlu’na göre yapay zekalı influencerlar, bir insanın günler sürecek işini saniyeler içinde halledebildiği için markalar tarafından yoğun bir ilgi görüyor.400'den fazla dijital fenomen aramızdaBu yeni nesil pazarlama anlayışında avatarların en büyük kozu, tamamen kişiselleştirilebilir olmaları.
Bir marka, hayalindeki karakteri sıfırdan yaratabiliyor ve bu karakter üreticisinin talimatlarından asla dışarı çıkmıyor.
Yapılan araştırmalar, şu an dünya genelinde 400'den fazla aktif yapay zeka fenomenin bulunduğunu ve bu sayının hızla arttığını gösteriyor.
Üstelik bu dijital varlıklar, sadece birer görüntüden ibaret de değil; takipçileriyle etkileşime giriyor, yorumlara cevap veriyor ve insan meslektaşlarıyla yarışacak düzeyde etkileşim oranları yakalıyor."Duyguyu taklit edebilir ama hissedemez"Peki, bu dijital varlıklar insan iş gücü için bir tehdit mi?
Aydınlıoğlu, bu konuda kaygı duymak için henüz erken olduğunu düşünüyor.
Çünkü yapay zekanın en büyük zayıflığı, insan ruhunun temel taşı olan "duygu" kısmında yatıyor.
İnsan influencerlar yaşadıkları bir deneyimi duygularıyla harmanlayıp samimi bir şekilde aktarabilirken, dijital avatarlar duygu aktarımı noktasında oldukça yapay kalıyor.
Bilgisayar üretimi bu varlıklar, bir durumu anlamlandırmak ve hissettirmek konusunda insanın çok gerisinde bir performans sergiliyor.Yapay zekanın kontrol edilebilir olması bir avantaj gibi görünse de, olası bir kriz anında bu durum büyük bir dezavantaja dönüşebiliyor.
İnsanlar bir kriz yaşandığında durumu analiz edip esnek ve hassas tepkiler verebilirken, yapay zeka bu tür karmaşık süreçleri yönetmekte zorlanıyor.Üstelik güvenlik boyutu da işin içine girdiğinde tablo biraz daha ciddileşiyor.
Dijital avatarlar, siber saldırılara veya kötü niyetli manipülasyonlara oldukça açık bir yapıda bulunuyor.
Sistemde yaşanabilecek teknik bir aksaklık veya kötü niyetli bir müdahale, markanın imajına geri dönüşü olmayan zararlar verme riski taşıyor.
İnsanlar yorulup hata yapabilse de, kriz yönetimindeki güvenilirlikleri hala yapay zekanın çok önünde yer alıyor.