Haber Detayı

Yaşamın sırrı deniz dibinde mi gizli?: Tüm canlılar birer Asgardlı olabilir!
Güncel chip.com.tr
26/12/2025 22:19 (2 saat önce)

Yaşamın sırrı deniz dibinde mi gizli?: Tüm canlılar birer Asgardlı olabilir!

Bilim insanları, bitkilerden diğer canlılara kadar tüm karmaşık yaşamın ortak atasını denizin derinliklerinde buldu. İskandinav mitolojisinden adını alan bu gizemli mikroplar, hücrelerimizin milyarlarca yıl önce nasıl bir "ittifakla" kurulduğunu ve geliştiğini gösteriyor.

Dünya üzerindeki tüm hayvanların, bitkilerin, mantarların ve hatta biz insanların kökeni, milyarlarca yıl önce gerçekleşen gizemli bir buluşmaya dayanıyor olabilir.

Bilim dünyası, hücre çekirdeğine sahip olan “ökaryot” canlıların nasıl ortaya çıktığını uzun süredir merak ediyordu.

Genel kabul gören senaryoya göre, yaklaşık 1,6 ila 2,2 milyar yıl önce bir arkelerin, oksijen kullanan bir bakteriyle girdiği simbiyotik ilişki, karmaşık yaşamın fitilini ateşledi.

Ancak bu hikayede eksik bir parça bulunuyordu: Bu ortaklığa giren o kadim ata tam olarak kimdi?Texas Üniversitesi’nden araştırmacıların 2023 yılında yürüttüğü kapsamlı çalışma, bu sorunun cevabını denizin derinliklerinde, çamurlu tortuların içinde buldu.

Yüzlerce mikrobun genetik haritasını inceleyen ekip, dünyadaki tüm karmaşık yaşam formlarının izini tek bir soya kadar sürdü: Asgard arkeleri.

İskandinav mitolojisindeki tanrılar diyarından adını alan bu grup, aslında biyolojik bir geçişin en canlı kanıtı niteliğinde.

Özellikle “Hodarchaeales” (kısaca Hod) adı verilen yeni bir grup, ökaryotlara o kadar benziyor ki bilim insanları bu canlıları arkeler dünyasındaki “kardeş grubumuz” olarak tanımlıyor.Mitolojiden genetiğe uzanan zaman makinesiBu keşif sadece isimleriyle değil, barındırdığı proteinlerle de şaşırtıyor.

Daha önce sadece ökaryotlara özgü olduğu düşünülen bazı yapısal proteinlerin bu mikroskobik canlılarda da bulunması, evrimsel bağın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın yazarlarından Brett Baker, “Hepimiz Asgardlıyız” diyerek bu keşfin insanlık tarihi için önemine dikkat çekiyor.

İskandinav mitolojisinde Odin’in kör oğlu Hodr’dan ismini alan bu yeni canlı grubu, karmaşık yaşamın şafağına ışık tutan en önemli moleküler ipuçlarını içinde barındırıyor.Araştırmacılar, bu süreci antik bir kente yapılan yolculuktan ziyade, yaşamı başlatan kimyasal tepkimelerin kalbine giren bir zaman makinesine benzetiyor.

Ancak bu zaman makinesiyle dinozorların dönemini veya eski uygarlıkları araştırmak yerine, deniz yatağının derinliklerinde yaşayan bu mikropların genetik kodlarına ulaşabiliyoruz.

Bilim insanları bu kodları okuyarak, milyarlarca yıl önceki atalarımızın nasıl bir “moleküler taslak” üzerinden yükseldiğini anlamaya çalışıyor.Doğanın derinliklerinde hala varlığını sürdüren bu minik canlılar, biyolojinin en büyük sırlarından birini, yani basit bir hücreden nasıl olup da çok hücreli karmaşık bir dünyaya evrildiğimizi anlatmaya devam ediyor.

İlgili Sitenin Haberleri