Haber Detayı

Her arıza felaket demek değil: Düşündüğünüzden çok daha sık yaşanan uçak arızaları
Chip galeri chip.com.tr
27/12/2025 14:10 (7 saat önce)

Her arıza felaket demek değil: Düşündüğünüzden çok daha sık yaşanan uçak arızaları

Uçuşları kesintiye uğratan teknik sorunlar, Hollywood filmlerinde nadir görülen, dramatik felaketler gibi sunuluyor. Oysa Avustralyalı bir havacılık uzmanına göre, uçaklarda yaşanan bazı büyük arızalar, sandığınızdan çok daha yaygın ve hepsi de felaketle sonuçlanmıyor.

Pek çok filmde resmedilen uçak arızaları, genellikle çok nadir yaşanan, akıllara kazınan felaketler olarak karşımıza çıkıyor.

Oysa havacılık uzmanlarına göre, uçuş sırasında yaşanan teknik sorunlar sandığımızdan çok daha sık rastlanan durumlar ve aslında "uçuşun bir parçası" olarak kabul ediliyor.

Çoğu zaman trajediyle sonuçlanmasa da, bu aksaklıklar Hollywood filmlerini aratmayacak ani irtifa düşüşleri veya acil iniş senaryolarını beraberinde getiriyor.

Avustralya'daki Griffith Üniversitesi'nden havacılık öğretim görevlisi Dr.

Guido Carim Junior, uçuş güvenliğini sağlamak için tasarlanmış bir savunma zincirini tetikleyen dört yaygın teknik arızanın bulunduğunu belirtiyor.

Pilotlar, bu hatalarla başa çıkmak için yoğun bir eğitimden geçiyor ve bu durumların büyük çoğunluğu, uçağın güvenli bir şekilde yere inmesiyle sonuçlanıyor.

İşte havada sıklıkla karşılaşılabilecek bu dört kritik teknik sorun ve pilotların bunlarla nasıl mücadele ettiği…Ticari yolcu uçaklarının çoğu, uçağı ileri iten itme kuvvetini sağlamak için en az iki motora sahiptir.

Pilotların en çok korktuğu senaryo motor arızası olsa da, çift motorlu uçaklar tek bir motorla güvenli bir şekilde uçmaya devam edebilirler.

Pilot prosedürü şöyle: Bir arıza durumunda, uyarı sistemleri devreye girer.

Pilotlar etkilenen motoru tespit eder ve hızla kontrol listesini takip eder.

Bu liste genellikle sorunlu motoru kapatmayı, güvenli bir irtifaya alçalmayı ve rotadan sapılmışsa yön değiştirmeyi veya kalkış havalimanına geri dönmeyi gerektirir.

Çift motor arızası ise daha korkutucu bir durum.

Her iki motorun da arızalanması son derece nadir bir durumdur.

Böyle bir durumda uçak, ileri hızını korumak ve düşmekten kaçınmak için alçalmaya devam ederken süzülme moduna geçer. 2009'daki "Hudson Nehri Mucizesi" gibi olaylar, (kuş çarpması sonucu motorların durması gibi) çift motor arızalarının ölümcül olmadan atlatılabileceğinin en dramatik örneğidir.

Motor arızalarının başlıca nedenleri arasında kuş çarpması, volkanik küller, yakıt sorunları, hava durumu (buzlanma/yağış) ve mekanik arızalar yer alır.Uçakların iniş ve kalkış için kritik öneme sahip tekerlekleri, uçuş sırasında gövdenin içine çekilir.

Ancak bazen mekanik veya hidrolik sistemlerde yaşanan sorunlar nedeniyle iniş takımları düzgün açılıp kapanmayabilir veya fren sistemleri işlevini yitirebilir.

Pilot prosedürü şöyle: Eğer iniş takımları açılmazsa, son çare olarak pilot "çarpışmaya hazır ol" talimatını vererek uçağı gövde üstü indirmek zorunda kalabilir.

Frenlerin çalışmaması durumunda ise pilotlar, uçağın hızını kesmek için motorların ters itme gücünü kullanır ve özellikle uzun pistlere iniş yapmayı tercih eder.

Geçmişte yaşanan benzer olaylarda (örneğin Qantas'ın bir uçuşunda), yolculara güvenli iniş öncesinde "baş aşağı, yerde kalın" gibi acil durum talimatları verilmiştir.Ticari uçaklar genellikle oksijenin daha az olduğu 10.000 metre gibi yüksek irtifalarda uçar.

Bu nedenle, yolcuların bayılmaması ve normal nefes alabilmesi için kabin içi basıncının yerdeki seviyelere yakın tutulması gerekir.

Dr.

Junior, basınçlandırma arızalarının ne yazık ki meydana gelebildiğini belirtiyor.

Bu tür bir aksaklık, ani bir basınç düşüşüne, kulak tıkanıklığına ve oksijen maskelerinin otomatik olarak açılmasına neden olur.

Geçen yıl Alaska Havayolları'nın bir uçuşunda olduğu gibi, bir kapının aniden yerinden kopması ciddi bir basınç kaybına yol açmıştı.

Neyse ki, uçak o sırada tam irtifaya ulaşmamış, sadece 4.700 metre civarındaydı.

Uzmanlar, tam uçuş irtifasında meydana gelen ani ve büyük bir basınç kaybının, yolcuların saniyeler içinde bilinçlerini kaybetmesine yol açabileceğini ifade ediyor.Uçakların uçuş yönünü (pitch, roll ve yaw) kontrol eden dümen, kanatçıklar gibi parçaları, genellikle hidrolik veya elektrikli sistemlerle hareket ettirilir.

Bu kontrol yüzeyleri, bir uçağın havada kalması ve manevra yapması için hayati önem taşır.

Uçaklar, bir kontrol sisteminin arızalanması durumunda bile uçağın havada kalabilmesini sağlayan yedek sistemlerle tasarlanmıştır.

Ancak bir arıza tespit edildiğinde, pilotun en büyük önceliği uçağı yere hızlı ve güvenli bir şekilde indirmektir.

Pilot prosedürü şöyle: Bir sorun tespit edildiğinde, uyarı sistemi pilotu bilgilendirir ve "kalkış havalimanına dönüş veya normalden daha hızlı bir iniş" kararı alınır.Dr.

Junior, bu dört teknik sorunun yaygın olduğunu ve "uçuşun bir parçası" olarak kabul edildiğini vurguluyor.

Ve bunlar, ölümcül kazalara yol açmaktan çok uzaktır.

Uzman, "Pilotlar bu konuda çok kapsamlı eğitim alıyor.

Kontrol listeleri, her sorunla nasıl başa çıkılacağına dair detaylı talimatlar içeriyor" diyor ve ekliyor: "Uçaklar katmanlar halinde yedekli olarak inşa edilmiştir.

Ani bir iniş veya acil bir iniş felaket anlamına gelmez; genellikle güvenlik sisteminin tam olarak yapması gerekeni yaptığı anlamına gelir."

İlgili Sitenin Haberleri