Haber Detayı

Milli kültür en büyük güç kaynağımız! Yitirdiğimiz değerleri tekrar kazanalım
Kültür sanat aydinlik.com.tr
01/01/2026 00:00 (2 saat önce)

Milli kültür en büyük güç kaynağımız! Yitirdiğimiz değerleri tekrar kazanalım

Yeni yılla birlikte kültür ve sanat hayatında pek çok sorun çözüm bekliyor. Özellikle yaşanan yabancılaşmaya ve çürümeye karşı hem sanat kurumlarının hem de hükûmetin belirli adımlar atması şart.

Bugün itibarıyla tüm dünya yeni bir yıla “merhaba” dedi.

Dünyanın saatinin hızlandığı bir dönemde fikir, kültür ve sanat hayatımızda da pek çok gelişme yaşandı. 2025 yılında Türkiye’de kültür ve sanat hayatına dijitalleşme ve çürüme tartışmaları damgasını vurdu.

Aydın ve sanatçıların politik çıkışları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı uyuşturucu soruşturması, tekelleşme iddiaları gündemin odağında yer aldı.

Bununla birlikte Jasmine gibi şiddeti ve fuhuşu meşrulaştıran, kadın bedenini aşağılayan yapımlar seyircilerin tepkisine yol açtı.

Arkamızda bıraktığımız yılın en önemli meselelerinden birisi ise artan hayat pahalılığının sanata etkisi oldu.

DİJİTAL TEKELLER YASA DİNLEMİYOR 12 Aralık 2025 tarihinde HBO Max’te yayınlanan ve başrollerinde Asena Keskinci ile Burak Can Aras’ın yer aldığı Jasmine, Ağır bir kalp rahatsızlığıyla mücadele eden Yasemin’in eskortluk yapmasını konu ediniyor.

En son üçüncü bölümü yayınlanan dizinin fuhuşu meşrulaştırması ve cinsellik içeren sahnelere yoğun bir şekilde yer vermesi tepkilere neden oldu.

Sosyal medyada seyircilerin tepki göstermesi üzerine harekete geçen RTÜK, platforma üst sınırdan para cezası verdi.

Dizinin ayrıca katalogdan çıkarılması kararlaştırıldı.

Ancak buna rağmen HBO Max, diziyi Türk kullanıcılarına göstermeye devam ediyor.

Kararlılık mesajı veren RTÜK’ün uyguladığı katalogdan çıkarma ve idari para cezası gibi yaptırımlarının yetersiz olduğu ortaya çıktı.

Özellikle dijital platformlarla ilgili kapsamlı bir kanunun olmaması büyük bir boşluk yaratıyor.

BİLİNÇ BOZUKLUĞU ÇÜRÜMEYİ ÜRETİYOR Türkiye’de kültür politikalarında yaşanan eksikliğin yanısıra yapımcı, senarist ve yönetmenlerin yaşadığı bilinç bozukluğu bu tür film ve dizilerin çekilmesine de neden oluyor.

Kızılcık Şerbeti dizisinin senaristi Merve Göntem’in “Onlyfans’ta görüntülerini satmak mı, git Onlyfans’ta görüntülerini sat ama bunun en iyisi ol.” sözleri günümüz sanat dünyasının durumunu özetliyor.

Yılın son günlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı uyuşturucu soruşturması Türkiye’nin gündemine oturdu.

Başsavcılık bugüne kadar 3 farklı operasyon için talimat verdi.

Soruşturma kapsamında  30’un üzerinde ünlü isim gözaltına alınırken 8 kişinin testi de pozitif çıktı.

Türkiye’nin önde gelen dizi, oyun ve filmlerinde rol alan sanatçıların uyuşturucu bağımlısı olması sanat dünyasındaki çürümeyi gözler önüne seriyor.

SETLERDE ÖLÜM SAHNEDE TÜKENİŞ Artan hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesi kültür ve sanat hayatında büyük bir kayba yol açtı.

Sinema ve tiyatro seyircisinde büyük bir azalma yaşanırken başta özel tiyatrolar olmak üzere pek çok sanat kurumu ve topluluğu yaşam mücadelesi veriyor.

Yüksek salon kira bedellerini karşılayamayan onlarca özel tiyatro kapanma kararı aldı.

Ekonomik bunalım sinema ve dizi sektöründeki koşulları da ağırlaştırdı.

Uzun çalışma saatleri, güvencesizlik ve maaşların zamanında ödenmemesi gibi problemlerle yıllardır boğuşan set emekçilerinin can güvenliği de tehdit altına girdi.  2 Eylül’de yayın hayatına başlayan ve 16 Aralık’ta final yapan Gözleri Karadeniz dizisinin setinde cinayet iddiası, set güvenliğini ve çalışma koşullarını bir kez daha gündeme getirdi.

Sanatçılar yeni yılda kapsamlı bir yasal düzenleme talep ediyor.

Bu düzenleme için öne çıkan en büyük talep ise KDV’nin sembolik bir orana indirilmesiyle ilgili.

YAYINCILIK CAN ÇEKİŞİYOR 2025 yılı yayıncılık açısından da zor bir dönem oldu.

Yüksek dolar kuru, kâğıt krizi, maliyet artışları ve dağıtım sorunları özellikle dergi ve kitap yayıncılığının deyim yerindeyse can çekişmesine yol açtı.

Yayıncılar ise bu konuda milli ve çağdaş adımların atılmasını talep ediyor.

En büyük gider kalemi olan kâğıdın yeniden Türkiye’de kamu eliyle üretilmesi, kamu kurumlarının yayın alımlarını artırması yayıncılık sektörünün yeniden ayağa kalkmasını sağlayabileceği ifade ediliyor.

İlgili Sitenin Haberleri