Haber Detayı

Adım adım bütünleşmeye
Gündem aydinlik.com.tr
31/12/2025 00:00 (2 saat önce)

Adım adım bütünleşmeye

2025’te en çok ‘Terörsüz Türkiye’ adıyla anılan ‘Bütünleşme Süreci’ konuşuldu. Terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakmasına dayanan, iç cephede birliği hedefleyen süreçte tarihi gelişmeler yaşandı.

Sürecin işaretini 1 Ekim 2024’te TBMM’nin açılışında yaptığı konuşma ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. 22 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla süreç fiilen başladı. 27 Şubat 2025’te PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın yayınladığı “devlet ve toplumla bütünleşme çağrısı” ile hızlandı.

PKK, 12 Mayıs’ta Öcalan’ın çağrısını kabul ettiğini duyurdu.

Düzenli olarak yapılan kamuoyu yoklamalarında da halkın sürece desteğinin yüksek olduğu görüldü. ‘TERÖRÜN BİTTİĞİNİ HAYKIRSIN’ 22 Ekim’de Meclis’te partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun.

Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.

Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ’Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” dedi. 29 Aralık 2024’te DEM Partililerden oluşan İmralı Heyeti uzun bir aradan sonra ilk kez Öcalan’la görüştü.

Görüşmenin ardından Öcalan’dan Bahçeli’nin çıkışını destekleyen bir mesaj geldi. 27 Şubat 2025’te ise Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” mektubu yayınlandı. 27 ŞUBAT ÇAĞRISI Öcalan’ın 27 Şubat çağrısında şu ifadeler öne çıktı: “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır. “Oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” 12 MAYIS’TA KARAR 11 TEMMUZ’DA EYLEM 12 Mayıs’ta PKK, fesih kararı aldığını ve kademeli olarak silah bırakacağını bildirdi.

AK Parti, MHP ve Hükûmet kaynakları sürecin bir pazarlık süreci olmadığının altını çizerek Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını ve PKK’nın 12 Mayıs açıklamasını olumlu karşıladı.

Akabinde İmralı Heyeti olarak anılan DEM Parti Heyeti siyasi parti ziyaretlerine başladı. 7 Temmuz’da heyet ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çıktı. 11 Temmuz 2025’te Irak’ın Süleymaniye kentinde PKK adına ilk grup silahlarını yakarak fiilen 27 Şubat çağrısına iştirak etti.

Silah yakma eylemi sırasında yapılan açıklamada konuşan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, “Bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.” dedi. 26 EKİM VE 16 KASIM’DA İKİ YENİ ADIM 27 Temmuz’da İmralı’da Öcalan’ın yanında tutuklu bulunan Veysi Aktaş tahliye edildi. 28 Temmuz’da TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sürecin hukuki alt yapısına dair öneriler geliştirmek ve toplumsal rızayı artırmak amacıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulacağını bildirdi.

Siyasi partilerin Meclis’teki temsil güçlerine göre dağılan 60 üyeli komisyon ilk toplantısını 5 Ağustos’ta yaptı. 26 Ekim’de terör örgütü PKK, Türkiye sınırları içindeki silahlı gücünü tamamen geri çektiğini ilan ilan etti. 16 Kasım’da da Irak sınırındaki silahlı gücünü Zap bölgesinden geri çektiğini duyurdu. 24 Kasım’da Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adına AK Parti, MHP ve DEM Parti’li üyelerden oluşan bir heyet İmralı Cezaevi’ne giderek Öcalan ile 2 saat 50 dakikalık bir görüşme yaptı.

HALK DESTEĞİ YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE 15 Temmuz 2016’dan sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörün etkisizleştirilmesiyle beraber yaşamın her alanında gelişen olumlu havanın, 15 aylık süreçte terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve Türkiye’nin bütünleşmesi fikri ile daha da pekiştiği görüldü.

Düzenli olarak yapılan kamuoyu yoklamalarında da halkın sürece desteğinin yüksek olması dikkat çekti.

Zaman zaman gündeme gelen konular nedeniyle oranlar değişse de sürece keskin destek yüzde 60’ın üzerinde seyretti.

Sürece yönelik iyimser kanaatin toplumun tüm kesimlerinde var olduğu göze çarptı.

Sürecin başarıyla tamamlanmasını isteyenler ezici çoğunluktaydı.

En gerçekçi çözüm Vatan Partisi’nden TBMM çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 5 Ağustos 2025’ten bugüne 20 toplantı yaptı.

Üçü kamuoyuna kapalı olarak yapılan toplantılarda 135 kişi ve kurum dinlendi.

Partilerin sürece yönelik görüş ve önerilerini içeren raporlar toplandı.

Dinlemeler ve raporlarla beraber yaklaşık 5 bin sayfa tutanak oluştu.

Komisyon, dinlenen bazı kesimlerin sürecin ruhuna aykırı sunumları ve zamana yayılan çalışmaları nedeniyle eleştiriler aldı. 31 Aralık 2025’te süresi dolacak olan komisyon 20. toplantıda oy birliğiyle alınan kararla çalışmalarını iki ay daha uzattı.

Bu iki ayda komisyonun parti raporlarından yola çıkarak ortak bir çalışma raporu yazması ve sürecin hukuki adımlarına dair Meclis Genel Kurulu’na bir tavsiyede bulunması bekleniyor.

Sıra yasal düzenlemede.

Siyasi partiler bu konudaki raporlarını Meclis’e sundu.

Suçlu-suçsuz ayrımı gibi hukuki çıkmazlar öneren partiler dışında Vatan Partisi’nin hazırladığı bütünleşme eksenli Af Kanunu önerisi fark yarattı. ‘Bu ülke bölünmeyecek’ İmralı Heyeti üyesi olarak sürecin ilerleyişinde önemli roller üstlenen TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 3 Mayıs 2025’te hayatını kaybetti.

Süreçte Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i de ziyaret eden Önder, İsrail ve ABD’nin kendisine suikast düzenleyebileceğini söylemişti.

İlgili Sitenin Haberleri