Haber Detayı
TV üreticilerine şok suçlama: Hangi televizyon markaları bizi gizlice izliyor?
Teknoloji devlerine açılan dev dava, akıllı TV’lerin çalışma mantığına dair korkutucu iddiaları gün yüzüne çıkardı. İzlediğiniz her şeyi saniyede iki kez kaydedip merkez sunuculara gönderdiği öne sürülen bu sistem, kişisel gizliliği tamamen ortadan kaldırıyor olabilir.
Akıllı televizyonlar artık sadece film izlediğimiz cihazlar olmaktan çıktı; salonumuzun tam ortasında bizi saniye saniye takip eden birer gözlemciye dönüştü.
Teknoloji dünyasında veri gizliliği tartışmaları sürerken, dev üreticilerin kullanıcı izni almadan attığı adımlar bu kez yargıya taşındı.
Microsoft ve LG’nin "Copilot" uygulamasını televizyonlara zorla yüklemesiyle başlayan tepki dalgası, yerini çok daha ciddi bir suçlamaya bıraktı.Teksas Başsavcılığı; aralarında teknoloji devleri Sony, Samsung ve LG’nin yanı sıra Çin merkezli HiSense ve TCL’in de bulunduğu beş büyük televizyon üreticisine dava açtı.
Suçlamanın merkezinde ise "Otomatik İçerik Tanıma" (ACR) adı verilen bir teknoloji yer alıyor.
İddiaya göre bu sistem, televizyonda o an ne izlediğinizi anlamak için her 500 milisaniyede bir, yani saniyede tam iki kez ekran görüntüsü alıyor.
Üstelik bu verileri gerçek zamanlı olarak işleyip, kullanıcının açık rızasını almadan doğrudan üreticilerin sunucularına gönderiyor.Davanın en dikkat çekici ve endişe verici noktalarından biri ise verilerin yolculuğuyla ilgili.
Başsavcılık, özellikle HiSense ve TCL gibi firmaların topladığı verilerin Çin'deki sunuculara aktarılmasına vurgu yapıyor.
Çin Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca hükümetin bu verilere dilediği an erişebilecek olması, olayı ticari bir veri ihlalinden çıkarıp ulusal güvenlik sorununa dönüştürdü.
Texas Başsavcısı Ken Paxton, yabancı güçlerle bağlantılı şirketlerin Amerikalıların evindeki cihazlara sızıp yasa dışı kayıt yapma haklarının olmadığını belirterek bu durumu "istilacı ve aldatıcı" olarak tanımladı.Üreticiler, ACR teknolojisini genellikle kullanıcılara ilgi duyabilecekleri içerikleri ve reklamları sunabilmek için kullandıklarını savunuyor.
Ancak bu özellik modern akıllı televizyonların çoğunda varsayılan olarak açık geliyor.
Kullanıcılar gizlilik ayarlarından bu özelliği kapatma imkanına sahip olsa da, davanın temel dayanağı bu takibin en baştan şeffaf bir izin süreciyle başlamamış olması.
Televizyon sahibi olmanın kişisel verilerden vazgeçmek anlamına gelmediğini savunan Teksas yönetimi, büyük teknoloji şirketlerine karşı sert bir duruş sergiliyor.
